"Milattan 3000 yıl önce"
İmplant tedavisi günümüz güncel operatif tedavilerinden birisi olmuştur. İmplant uygulamasının buluşu Milattan 3000 yıl önce Mısır uygarlığını dönemine dayanmakla birlikte Modern diş hekimliğinde implantin ilk hastaya uygulanışı 1940 yılına dayanır ki şu an itibariyle 80 yılı geçmiş bir uygulama olarak önümüzde durmaktadır. Son güncel verilere göre 1300 den fazla implant üreticisi mevcuttur.
İmplant işlemi operasyonunun hastalarda uygulanma amaçları takma dişten kurtulmak, dişsizlik durumunda dişin yerine geçerek etkin çiğner hale gelmek, estetik olarak güzel bir gülüşe ve yüze sahip olmak, çiğneme performansını kesme koparma ve öğütme anlamında artırarak mekanik sindirime katkıda bulunmak, mide - bağırsak sistemini rahatlatmak, kalp rahatsızlıklarını azaltmak ve yaşam standardını yükseltmektir.
Her zaman ısrarla söylüyorum ki diş implant tedavisi son çare olarak görülmeli ve bu bağlamda önceliğimiz dişin kökü kalmış olsa bile dişi kurtarmak ve hatta Anatomik dolgularla Kaplamasız çözümler üretmek temel hedef olmalıdır. Diş kurtarma yöntemleri çok çeşitli olmakla birlikte dolgu ve kanal tedavisi gibi diş tedavilerinin yanısıra cerrahi operatif anlamda da birçok diş kurtarma yöntemiyle ana dişler korunur ve uzun yıllar etkin çiğnemede ve estetikte kullanılır. Neticede implanta ve kaplama tedavi yöntemlerine geçmeden önce Diş kurtarılmaya çalışılarak dişe yapılacak Anatomik dolgularla hem estetik hem de çiğneme etkinliği sağlanmalıdır.
İmplantlar yerleştirildiği bölgedeki kemikte yıllık belirli çok düşük oranda kemik erimesi oluşturduğu bilinen bir gerçektir ve bilimsel olarak bu normal kabul edilmektedir. İmplantın çevresindeki implantı saran kemik desteğinin korunması ve implant çevresindeki dişeti sağlığı iyi olmak zorundadır.
İmplantın kısa orta ve uzun dönem başarısızlığa iten ve çok dikkat edilmesi gereken etkenler ise implant operasyonunun cerrahi tekniği sorunu, implant malzeme kalite zayıflığı, steril olmayan şartlarda yapılan implant tedavisi yapılan durumlarında, implantın orijinal olmayan destek parça kullanılması, steril şartlarda operasyon yapılması, hasta ağız hijyen zayıflığı ve implant üstü kaplama tasarımının dişeti ile uyumsuzluğudur.
"Sigara içmek ve sigara dumanının solunması"
İmplantta başarısızlığa yol açan sebepler arasında implant cerrahi tekniği, implant çevresinde erittiği çene kemiği bölgesinde güçsüzleşmesi, implant düşmesi, implant düşmesi sonrası çevresinde aşırı kemik erimesiyle karşılaşılması, implant kırılması, var olan dişeti hastalığı, genetik diş kaybı hikayesi varlığı, diabet hastalığı, kötü ağız hijyeni yiyecek artığı sıkışması, ağız kokusu olması, dişeti iltihaplanması, kanda enfeksiyon oranı artışı ve iç organların da enfekte etmesi gibi durumlar sayılabilir.
İmplant başarısızlığında en büyük risk faktörlerinde birisi de tütün mamüllerinden sigara içmektir. Sigara içmek ve sigara dumanının solunması ile sigara içindeki nikotin, dişeti ve kemik dokular tarafından emilerek yara yeri iyileşmesini bozar bu durum hem diş çekim sonrasında iyileşme bozukluğu oluşturduğu gibi bir cerrrahi işlem olan implantın çene kemiğine kaynamasına da engel olabilir. Sigara içme süresinin ve sıklığının artması, diş implantlarının çevresinde daha büyük derecede çene kemiği erimesine, implantın çene kemiğine kaynaması olasılığının azalmasına, dişeti iyileşmesi riskinin oluşmasına ve implant kaybına da yol açabilir.
.jpg)
Sigara bileşenlerinin varlığı genel olarak diş implantlarının başarı oranını düşürür. Sigara, kemik de dahil olmak üzere insan dokuları üzerinde potansiyel zararlı etkiye sahip 4.000'den fazla biyoaktif kimyasal bileşene sahiptir. Özellikle implantın ilk uygulandığı ilk haftalardaki dişeti iyileşmesi ve implantın kemiğe kaynaması aşamasında (implant markasına göre değişmekle birlikte 3 hafta-2 ay) sigara nikotininin doku iyileşmesini bozması sigara kullanılmasının önüne geçilmesi açısında hastayı operasyon sürecinde daha da hassas hale getirmelidir.
Sigara içenler arasında implantların başarısızlık oranı, içmeyenlere göre neredeyse 2 kat daha fazladır. Son güncel akademik yapılan bir çalışmada, tütün kullanımının etkisinin doza bağımlı olduğunu ve günde 20 adetten fazla sigara içen hastalarda implant başarısızlık riskinin 4 kat daha fazla olduğunu ortaya koymuştur.
Bu bağlamda Tavsiyelerim
1. Mümkünse implant operasyondan 1 hafta önce sigaranın bırakılması ve operasyondan 3 hafta - 2 ay sonraki (implant cerrahi tekniğine ve implant malzeme kalitesine göre değişmektedir) süreçte tütün kullanımına en azından geçici de olsa ara verilmesi
2. Mümkünse cerrahi tekniklerden Lazerle Dikişsiz İmplant Operasyon Tekniği kullanılması ki bu sayede implant bölgesi iyileşmesinin hızlandırılması kanama riskinin azaltılması ve enfeksiyon riskinin azaltılması hedeflenir
3. İmplant operasyonu sonrası ağız bakımının yeterli eğitimlerle iyi yapması sağlanır.
4.Diş implantı yapılan hastalar, implantların uzun ömürlü olması için sigarayı bırakmanın en iyi seçenek olduğu konusunda eğitilmelidir.
Pratikte sor ancak yakalanabilecek iyi bir fırsat olması açısında bir bakış açısından, Ağız Diş ve Çene Cerrahları, implant yerleştirmeyi düşünmeden önce hastalarına sigarayı geçici veya kalıcı olarak bırakma protokolünü izlemelerini tavsiye etmelidir.
Babil Su Sporları Merkez'inde Yelken...
Yorumlar