Hayatım diyerek nelere tutunuyorsunuz ki eğer tutunmasaydınız siz tutunmadıkça ve onları hayatınızda tutmadıkça, daha fazla kendiniz, daha fazla farkındalık olarak açığa çıkacaktınız?
Tıpkı bir kaşık mısır patlattığınız zaman aynı anda bir tabak dolusu mısır elde etmeniz gibi. Gerçekten bir tane kendi farkındalığınıza izin verseydiniz bir tohumunuz kaç tane çiçeği aynı anda açabilecekti?
Kaçınız bu dünyada size öğretilen kalıpların içerisine tutunuyor ki eğer tutunmasaydınız tümüyle o var olan özünüzle kendiniz olarak açığa çıkabilecektiniz?
Bir Hint masalına göre,
Kediye olan korkusundan endişe içinde yaşayan bir fare vardır. Masal bu ya büyücünün biri fareye acır, üzülür ve onu anında bir kediye dönüştürür.
Fare kedi olmaktan memnundur ta ki bir köpekle karşılaşıncaya kadar. Korkar köpekten.
Büyücü üzülür ve hemen onu kaplana dönüştürür.
Kaplan olan fareyi mutlu zannetmeyin, bu kezde avcıdan korkmaya başlar.
Büyücünün artık canına tak etmiştir. Ve onu yine eski fare haline getirir.
Ve der ki`
Sen korkaksın, cesaretin yok. Sende sadece bir farenin yüreği var. O nedenle ben sana yardım edemem.
Shasespeare şöyle der bu konuyla ilgili
İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor….
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için….
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için….
Yaşlanmaktan korkuyor , gençliğin kıymetini bilmediği için….
Unutmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için…..
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için…..
İşte tamda bu sebeplerden korkularınızla yüzleşin ve korkmaya da gönüllü olmaya izin verin kendinize.
Korkulara tutunmanın değeri ne?Ve gerçek tutunduğunuz tüm duygulardan özgürleşmeyi seçseydiniz hayatınız neye benzerdi? Korkusuz sevgi ile kalın
Yorumlar