Zaman hızlı akıyor. Yerel seçimlerin üzerinden 14 ay geçti. Mevsimler değişti, ancak Mezitli sokaklarında değişen pek bir şey göremiyoruz. Bozuk ve asfaltsız yollar, çamurlu ve hijyenden mahrum kaldırımlar ve gece vakti ışıksız kalan sokaklar, ilçenin kronikleşen sorunları haline geldi. Vatandaşın sesine kulak veren, sorunlara dokunan bir yönetim bekleniyor. Ne yazık ki şu ana dek gözle görülür bir hizmetle karşılaşmak mümkün olmadı.
Bitmedi. Eskiden kültürel etkinlikleriyle adından söz ettiren Mezitli Kültür Merkezi de artık eski canlılığından uzak. Bir dönem tiyatrodan konsere, söyleşiden sergilere uzanan dopdolu takvim, bugün neredeyse yalnızca Devlet Tiyatroları'nın uğramasıyla sınırlı. Bilet fiyatı ortalaması 400-500 TL olan dış organizasyonlar da olmasa, güzelim binanın kapısı açılmayacak. Halbuki burası bir zamanlar kentin kültürel nabzını tutan bir yerdi. Şimdi ise takvimi açtığınızda çoğu gün bomboş geçiyor.
Elbette bu gibi durumlar akıllara bazı soruları da getiriyor... Belediyede bir şeyler yapılmak mı istenmiyor, yoksa yapılmasına müsaade mi edilmiyor? Yönetim iradesi mi zayıf, yoksa dış etkenler mi ağır basıyor?
Bir de kulaktan kulağa yayılan bazı fısıltılar var. İlçede hizmet bekleyen vatandaş, belediye makamlarındaki konforun ve ihtişamın gölgesinde kalmış hissediyor olabilir mi kendisini? Çıkın sokağa ve Mezitli halkına sorun. Halk herşeyin farkında. Mamafih bu söylentiler bile yönetime dair güven duygusunu zedeliyor.
Mezitli halkı, hizmeti hak ediyor. Beklentisi büyük te değil: sadece görevini yapan, şeffaf, ulaşılabilir ve çalışkan bir yönetim. Yolun açık, ama asfaltın dökülmediği, sokak aralarını çöp kokusu sarmış bir Mezitli’de bu çağrı, sadece bir eleştiri değil; aynı zamanda bir davettir: göreve, sorumluluğa ve halka yakın olmaya!
Yorumlar