Ülkemiz ciddi anlamda her alanda değişim ve dönüşüm içerisinden geçerken halk yıpranmışlığın ve bezginliğin vermiş olduğu rahatsızlıkla anda ve alanda “tepkisel realiteyi” kullanarak kaosun tetikleyici ateşini yakmakta, her zamanki gibi…
Bakınız bir deprem yaşadık ve her gün binlerce artçısı oluyor. Ne yazık ki bunu uzunca bir süre de yaşayacağımız söyleniyor. Her alanda olduğu gibi Doğa bile düzene girebilmek için silkelemeye devam ediyor. Dün de ülkemizde siyasi yönden bir çok kişinin farklı bakış açılarına, fikir ve düşüncelerine uymayan ve felaket olarak adlandırılan bir deprem yaşandı.Bunuda daha iyi bir düzene girmenin, yeniden yapılanmanın bir göstergesi olarak nitelendirebiliriz.Buda toplumsal bakış açısı...
Bakış açınız realiteyi yaratır. Realite bakış açınızı yaratmaz. Varsayımsal realite, olup bitenin gerçek olduğunu varsaydığımız yerdir. Olan budur diye varsayarsınız. Gerçek ve doğru olduğunu düşündüğünüz çoğu şey bir varsayımsal realitedir.
Örnegin bir durum veya olay ortaya çıktığında altta yatan konuşulmuş veya konuşulmamış olaylar silsilesini bilmeden fikre dayalı yorumları gerçekte olmuş bitmiş gibi dillendirdiniz herşey varsayımsal realiteyi oluşturur ve bu sizin gerçekliğiniz olur.Ve bunun arkasından doğan ise tepkisel realitenin büyüklüğüdür.Değiştirmek istediğiniz her şey için ortaya çıkan, hoşunuza gitmeyen herhangi bir şey için bunu yaratan kaç tane varsayımsal realite kullanıyorsunuz?Hadi hep birlikte bir düşünelim...
Kaygısız ve tasasız günler dileği ile.
Yorumlar