banner68

banner113
19 Ağustos 2025 Salı

CHP’Lİ BAŞEVİRGEN: “ERDOĞAN’IN EKONOMİ POLİTİKALARI VATANDAŞI FAİZE ÇALIŞTIRIYOR...”

Üslup, Yalnızca Edebiyat Terimi Değildir…

06 Kasım 2020, 17:28
Üslup, Yalnızca Edebiyat Terimi Değildir…
EDLAN BOSTANCI

Üslup denilen şey ne kadar da önemli, sağlıklı bir iletişim için… Benim, “üslup” derken söylemek istediğim, tam olarak “anlatma biçimi”, “tarz”… Özellikle de sözlü iletişimde; söylenenden ziyade, söyleme şekli önem taşımaz mı aslında?Hele de daha detaycı, daha hassas olan insanlar için…

“Anladın mı?” diye sorulması mı yoksa “Anlatabildim mi?” diye sorulması mı daha iyi hissettirir kendinizi? Hangi söylem daha insani, daha pozitif, daha yapıcı?

Hangi aklı başında insan, aşağılanır tarzdaki bir hitap/seslenme şeklinden hoşlanır ki? Kaldı ki benim nezdimde, tüm canlıların yaşam hakkı eşittir ve ben hayvanlara da çocuklarıma/anneme/babama sergilediğim bir tarzla yaklaşırım.

Emir kipi kullanılarak yapılan konuşmalar mı yoksa rica/lütfen içeren “-yapar mısın, alır mısın” tarzı konuşmalar mı daha sıcak geliyor size? Kimse kimseye, emir vererek konuşma hakkını kendisinde bulmamalı bence! Zira, emir kipi, yalnızca emir vermek için kullanılır; başka bir amacı yoktur!

Ben çocuklarımı yetiştirirken de, emir kipi kullanmamalarına çok özen göstermeye çalışıyorum. Çünkü, kaliteli ve doğru iletişimde; konuşma tarzının, dili kullanma şeklinin ve üslubun yani “anlatım biçimi” nin çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Ama çocuklarıma bu durumu öğretmeye çalışırken, zorlanmıyorum desem yalan olur… Zira, etrafımızda o kadar çok insan emir kipi kullanma eğiliminde ki; tam olarak “akıntıya kürek çekiyor” ve sürekli uyarmak/düzeltmek durumunda kalıyorum onları…

Üslup, Yalnızca Edebiyat Terimi değildir!!!

“Anlatabildim mi” diye sormak/sorulması ve ricalı konuşmak en doğrusu bana kalırsa..İnsanlarla konuşurken, gözlerinin içine bakılarak, dinlenildiğinin gösterilmesi… Çok samimi değilsem, yeni tanışmışsam veya yaş/konum olarak büyükse karşımdaki; “siz” diye hitap etmek… Bunlar, benim benimsediğim hatta sevdiğim tarz. Daha tanışalı on dakikayı geçmemişken “SEN” hitabına geçmemek mesela…Karşımızdakine sen diyebilmek karşılıklı bir anlaşmaya bağlıdır bence;zamanla olur,yavaş yavaş olur,istenirse olur ve karşılıklı olur…çünkü “siz” hitabı araya sınırı koyar,saygıyı korur,ilişkiyi biçimlendirir.

Söylenenden ziyade söyleniş tarzı, çok daha önemli çoğu zaman! Öyle ki, ifade görünürde “canım benim” iken; sırf yanlış üslup, tonlama ve vurgu nedeniyle “canın çıksın” gibi algılanabilir karşı tarafça! Bu da, o iletişimin ve hatta aradaki ilişkinin ciddi yara alması demektir!

Zira, dobra olmakla patavatsızlık arasında da, ince ama çok önemli bir çizgi var! Üslup, çok belirleyici işte burada… Dürüst/içten olayım derken, “dilin kemiği yok” dedirtecek özensizlikteki bir anlatım biçimi; dobra olduğunuzu sandığınız sizi, bir anda patavatsız duruma düşürüverir! Ve o kadar çok insan var ki çevremde gözlemlediğim, kendini dobra sanan ama aslında üslubu nedeniyle patavatsız olan…Haydi bugün bir özeleştiri yapalım;bakalım bakalım ne kadar dobrayız?

                                                                       Sevgilerimle…Edlan Bostancı(İletişim Danışmanı/Eğitmen)

    Yorumlar

banner112
Yeni Sitemizi Nasıl Buldunuz?

EN ÇOK YORUMLANANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
E-GAZETE
  • Guncel Haber Tamsayfa.Net - 17 Şubat 2021 Manşeti
ARŞİV