İnsan, kendi yaşamını iyi ya da kötü anlamda inşaa eder. Bizi etkisi altına alan tek şey içselleştirdiğimiz olumsuz düşünce yapılarıdır. Bu düşünceleri tabulaştırmak ritüelleştirmek yenilenmemize en büyük engeldir. Kurtulmak için “ bu düşüncem olmasaydı kendimi nasıl hisseder, nasıl tepki verirdim ? sorusuna vereceğiniz yanıt gerçekten yardımcı olacaktır. Yine değişimi engelleyen bir diğer durum ise yarattığımız korkularımızdır. Korkularımızdan kurtulmazsak o korkular ile yüzleşmek kaçınılmazdır. Hayat size düşüncelerinizde beslediğiniz olumsuzluklar ile yüzleştirir. Öğrenmeniz için neden korkuyorsanız onu mutlaka deneyimlemenizi sağlar. Sonra da mücadele gücünüze orantılı ya başeder korkunuzun yersiz olduğunu anlarsınız ya da mücadeleyi bırakıp olumsuz sonuçlarına katlanırsınız. Olaylara yaklaşımınız, kattığınız yorumlar, verdiğiniz tepkilerin geri dönüşümü yine size olacaktır. Olumlu bir yaklaşım ve bakış açısı, en çok size iyi bir yansıma ile huzur katacaktır. Bakış açıları bizim hayata yüklediğimiz anlamlardır. Neye nasıl baktığımız, nasıl değerlendirdiğimiz çok önemlidir. Insanlarla kurduğumuz ilişkilerde, onların bize göre hata olduğunu düşündüğümüz tavırlarına takılıp kalmak, o tavırdan etkilenmek, günlerce düşünmek, sadece size zarar verecektir. Sizin, iç dünyanızda yaşadığınız üzüntüyü duymayan bu kişilerce ne yaşadığnızın ne kadar üzüldüğünüzün bir önemi yoktur. Dolayısı ile insanların yaptıklarını önemsememeyi de öğrenmek gerekir. Sizi üzen ne varsa uzaklaşmak, yok saymak, boşvermek rahatlıktır.
Kendimize karşı duyarlı olma sorumluluğu taşımalıyız... Kendimiz hakkında diğer insanlara verdigimiz bilgi, davranış modellerimiz ile yansır. Davranışlar ve düşünce yapıları bize zarar vermeye başladıysa değişim zamanı gelmiş demektir. “Benim değiştirecek hiç bir tarafım yok” diyor ve kendinizden hoşnut yaşıyorsanız ne mutlu size...Ancak :
—Ben bilirim diğerleri yanlış biliyor diyorsanız...
—Çabuk öfkeleniyor, dengenizi kaybedip kontrol edemiyorsanız,
-Basit meseleleri, düşünce sisteminizde, ağır kayalar haline sokup,zihninizi yoruyorsanız,
—Hiç kimsenin sizi anlamadığını düşünüyor, anlaşılmak içinde açık yürekli olamıyorsanız,
—Herkesi olduğu gibi kabul etmiyor, eleştiriyor, sizin gibi düşünmeyeni dışlıyorsanız,
—Onun bunun ne dediği, ne yediği, ne giydiği, nereye gittiği sizi ilgilendiriyorsa,
—Kompleksleriniz ve özgüven eksikliğiniz varsa,
—Aşırı dik başlılık, son sözü ilk söyleme, herşeyi berbat edip sonra da pişmanlık duyuyorsanız,
—Korkularınız, fobileriniz varsa,
—İstemeden de olsa, başkalarının hayatına müdehale etme alışkanlığınız varsa,
—Kıskançlık, kibir, ego gibi kontrol gerektiren davranışlarla başedemiyorsanız,
—Sevginizi dile getiremiyor, tam tersi kimsenin sizi sevmediğini düşünüyorsanız,
—Hep alan taraf olmayı seviyor, paylaşmayı sevmiyorsanız,
—Hayata ya siyah ya beyaz bakış açısı ile yaklaşıyor, ara renkleri yok sayıyorsanız,
—Ölüm korkusu, kaybetme korkusu, para hırsı, aşırı işkolik ruh hali, başarısızlık korkusu varsa,
—Nankörlük, insanların sizin için yaptıklarını takdir edememe duygusu varsa,
—Bir kişiye, bir duyguya, bir maddeye, bir nesneye aşırı bağımlılık yaşıyorsanız,
Hiç durmayın değişime kucak açın ve kendinizi mikroskop altında gözden geçirin...
Yeter ki ilk adımı atın ve değişmek için harekete geçin...göreceksiniz yenilediğiniz kendinizle çok daha mutlu bir hayat sizin olacak..!
Mutlu seneler herkese...
Sevgiyle kalın
Profesyonel Koç
Derya Colaker
Yorumlar