Hamburg Almanya’nın kuzeyinde yer alır. Liman şehri görünümüyle çok fazla benzerlik olmasına rağmen Mersinimizden farklı olarak 2 büyük iç göl ve şehir içinde akan nehirleri bulunmaktadır. Amsterdam ve Venedik toplamından bile çok köprüsü ile Avrupanın en fazla köprüsüne sahip şehirdir.

Şehircilik açısından kıyaslama yapacak olursak liman ve çevresini turizm açısından oldukça iyi kullanmakta olduklarını öncelikle belirtmek isterim. Ulaşım ve trafik kargaşası yok. Yoğun caddelere sadece toplu taşıma araçları alınması, bisiklet kullanımını özendirecek uygulamalar, deniz yolu ulaşımı gibi çok basit çözümler yapılarak trafik sorunu bitirilmiş gözüküyor. Toplu taşıma araçlarının ulaşım sürelerinin 1 dakika bile şaşmaması dikkatimizi çeken diğer ayrıntı olmuştur. Deniz ulaşımında tekne gezilerinde dikkatimizi çeken diğer nokta,  ülkemizde sürekli gördüğümüz manzara, halat atılırken ya da tekne kenarındaki lastiklerin arasında sıkışan, denize düşen insanlar var iken Hamburg’da teknelerde çok basit bir mıknatıs sistemi ile elektromanyetik bir alan yaratılarak kıyıya yanaşmayı sağlayan uygulamadır. Basit bir teknolojik hareket ile insan hayatına verilen değeri görmekteyiz.

Bu arada tarihi yapılar ile modern çağı, teknolojiyi birarada, o tarih atmosferini bozmadan koruyabildiklerine şahit olduk. Tarihimize sahip çıkmak, bir alanı sit alanı olarak çevirip, çivi çakma izni vermeyerek ve insanların o havayı solumasına izin vermemek değildir. Şehirlerimizdeki tarihi kentsel dokuyu en iyi şekilde turizme kazandırmak açık hava müzeleri haline dönüştürmek ve bu dönüşümün içine teknolojik gelişmeleri de ilave etmek gerekmektedir.

Son olarak yeşil alan kullanımından söz etmek istiyorum. İmar planları yapılırken plan tekniği olarak mahalle aralarına küçük park alanları bırakarak çocuk oyun grupları ve birkaç bank ile binaların arasında nefes alacak alanlar oluşturmaya çalışıyoruz. Bunun yerine Hamburg genelinde çok daha büyük yeşil alan kullanımları içine her yaş grubuna hitap edecek fonksiyonların yerleştirildiği dinlenme-eğlence alanları oluşturulduğunu gözlemledik.

Belediyelerimizin meclis bütçelerinden paylar ayırarak yaptığı yurtdışı gezilerinin, şehircilik anlamında  şehrimiz için artı değerler üretilmesi gözüyle incelenirse olumlu olacağını umut ediyorum.

Mustafa  ZEREN

Şehir Plancısı

zerensehirplanlama@gmail.com