banner68

banner101

29 Mart 2024 Cuma

Miting havasında açılış

ÖFKE´nin dizgileri elinde olsun...!

17 Kasım 2016, 17:35

 Değerli okuyucum, öfke duygusunu, kaynayan demliğin kapağını taşırma hızı ile suyun fokurdaması haline benzetirim...Insan öfkelendiği zaman ruhunda fokurdayan bir dürtü hisseder...bu dürtü kontrolsüzce hayata geçtiği zaman, ortaya geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuracaktır. Öfkesine yenilen bir kişi, ağzından çıkan bir sözü ile bütün gemileri yakabilir...hayatına mal olabilecek bir davranışla, daha da ileri gidip limani atese verebilir..!

Öfke anında fiziksel olarak kişide gözle görülür değişikler olur...Göz bebekleri büyür, yüzü bembeyaz kesilir ya da ateş topunu anımsatan kırmızılıkla yüz kızarır...ellerde titreme, sıkılan yumruklar öfke nöbetlerinin belirtisidir...Tükürük bezlerinde yaşanan aşırı salgı sonucu ağız kenarlarında tükürük görmek mümkündür...Herkes öfke halindeki kendi görüntüsünü hayal etse, ulaştığı bu fiziksel dışa vurumun, ne kadar çirkin bir görüntüye dönüştüğünü görecek ve öfke kontrolünü öğrenmek için iyi bir nedeni olacaktır. Biz ancak ve ancak görsel beynimizi çalıştırıp, verdiğimiz tepkilerin diğer insanlara yansıyan tarafını görebilme yetisine sahip olduğumuz zaman, değişime açık olabiliyoruz...Öfke diğer duygular gibi bizde var olan ancak, zararlı bir tepki olduğu için kontrol edilmesi gereken bir duygudur.

Gazetelerin 3. Sayfalarında yaşanan cinayetleri, yaralamaları hergün okuyoruz. Bu olayların kahramanları bir anlik öfekenin kurbanı bireyler aslında...Aynı kişi elinde kelepçe hapis yolunda öfkenin soğuması sonrası “çok pişmanım..” diyebiliyor...Hiç bir katil yoktur ki, “ ben isteyerek severek, zevkle öldürdüm” desin...Var olan extrem örnekler de akıl sağlığı olmayanlara aittir...Aşırı öfke ruhsal bozukluğun bir örneğidir...Elbette tedavi edilmelidir...Her insanda var olan öfke duygusu, sağlıklı insanlar tarafından kontrol edildiği için, geri dönüşü olmayan davranışlara sebep olmaz...Öfke ne olursa olsun dizginleri elimizde olması gereken, en zıpır duygudur...Bırakırsanız ipini koparır ve önüne geleni devirerek ilerler...Siz siz olun öfkenizi her zaman kontrol altında tutun....

Peki öfke kontrolü nasıl sağlanır ?

ÖFKE kontrolü, doğuştan var olan bir yetenek değildir elbette...ama öğrenilebilen, zararlı bir duyguyu yönetebilme becerisidir. Kaliteli yaşamak, hayatı zenginleştirmek, zararlı duyguların kontrölü ile mümkümdür. Kendinize, Beni çirkinleştiren öfke nöbetlerinden nasıl uzak yaşarım ?, Olaylara, insanlara nasıl yaklaşmalıyım ?, Sonradan pişman olacağım tepkiler vermemek için kendimi nasıl frenlerim ? gibi bir çok soru sorarak, taraf tutmadan vereceğiniz yanıtlarda, öfke kontrolüne dair ilk adımınızı atmış olacaksınız...Bir başka öneri de, öfkeyi kontrol etmek için, dört ana temel öğeyi iyi anlamak ve uygulamak gerekir. Olayları ve insaları gözlemleyin, öfkelenmenize sebep olan duyguyu hissedin, neye ihtiyacınız olduğunu tespit edin, uygun bir dille karşınızdaki kişiye anlatın. İsteklerinizi rica edin...

Gözlemlemek: Bir olay karşısında hemen öfkelenmek yerine gözlem yeteneğinizi ortaya koyun. Rahatımı etkileyen, gözlemlediğim somut davranışlar neler ? sorusunu kendinize sorun. Insanların hoşunuza gitmeyen davranışlarını inceleyin. Aile, iş, okul, aslında sosyal ilişkilerinizi oluşturan tüm ortamlarınızda, sizi etkileyen davranış modellerini gözlemeyin ve sonra size yarattığı duyguyu hissedin.

Duyguyu okumak: Çevrenizin size karşı sergilediği davranışların size etkisi ne? Nasıl bir duygu oluşuyor, kızgınlık yaratıyorsa o duygudan nasıl kurtulursunuz ?

Ihtiyaçlar: Öfkelenmenize sebep olacak, hoşunuza gitmeyen bir davranış ile karşılaştığınızda,

Sizde yarattığı duygunun ihtiyacınıza cevap vermediğini, asıl size gerekenin ne olduğunu tespit edin...değerlerinizi, arzularınızı dile getirmeyi bilin...

İstek/rica: Yaşamınızı zenginleştirmek için, çevrenizdeki yakın ilişkiler içinde olduğunuz bireylerden isteklerinizi, arzu ettiğiniz somut davranışları göstermelerini rica dili kullanarak talep edin...Bir örnekle şöyle aşıklamam gerekirse,

Hergün evin oturma odasında çoraplarını fırlatıp atan bir ergen genç ile bir çok anne öfke nöbeti yaşamıştır...anne öfkendiği için, bağırıp çağıracak..” Bıktım senin bu dağınıklığından, leş gibi kokan çoraplarını oraya buraya fırlatmandan, ellemiyorum topmayacağım, temiz çorap bulamayınca çıplak ayakla giy ayakkabını da aklın başına gelsin..” gibi oğlunu aslında daha da proveke eden cümleler sarfedebilir...sonuç bazen amacın dışına taşar, ergen genç de bağırıp çağırıp, kapıyı çarparak gidebilir...Bütün neden bu dört öğenin iyi kullanılmamasından kaynaklanır...Oysa anne oğlunun bu dağınıklığının sebeplerini gözlemlese, , daha sakin bir yaklaşım ile onda yarattığı duyguyu, yaşattığı hissiyati dile getirirken, ihtiyacı olanı oğluna iletse...çözüme ulaşmak daha yakın bir ihtimaldir...mesela Anne oğluna sakin bir dille şöyle diyebilir: “ oğlum sehpanın altında 3 ve televizyonun yanında 2 çift kirli çorap gördüğüm zaman rahatsız oluyorum, çünkü seninle ortak kullandığımız alanlarda

daha fazla düzene ihtiyacım var...çoraplarını kendi odana veya çamaşır makinasına koysan olur mu ? Bu yaklaşımla anne, kendisi ve oğlu arasında kuracağı doğru iletişimle, öfkelenmeye fırsat vermeden çözüme ulaşacaktır.

En önemlisi, öfke anında en az üç kez nefes alıp verin, o sürede biraz olsun sakinleşme yoluna gitmek, sizin için daha olumlu bakış açılarını aralayabilir...Dogru iletişim ile olaylara sakin yaklaşmak ve olumlu bir dil kullanmak da öfkenin frenlenmesi için iyi bir davranış olacaktır. Öfkeden uzak, sakin huzurlu bir yaşam dileğimle...

Sevgiyle kalın, Mutlu kalın...

Profesyonel Koç
DERYA ÇOLAKER
www.deryacolaker.com



 


    Yorumlar

Yeni Sitemizi Nasıl Buldunuz?

EN ÇOK YORUMLANANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
E-GAZETE
  • Guncel Haber Tamsayfa.Net - 17 Şubat 2021 Manşeti
ARŞİV