Mersin Büyükşehir belediyesi, ilçe belediyeler, valilik ve ilçe kaymakamlıkların

Gönüllü derneklerin, sivil toplum örgütlerinin koordineli çalışmaları ile ilimiz bir yatırım cenneti olabilir.

   Bu konuda tüm toplum büyük bir gayret içinde, birleştirici olmalı, her kesimden insanlar bir araya gelmeli ve yatırımların ilimize akmasını sağlamalıdır. Kentimiz Akdeniz sahilinde en uzun kıyı şeridine ve plajlarına sahiptir. Bu nedenle önce kentimizi turizm yatırım cennetine çevirmemiz gerek. Kentimizin dünya çapında tanıtıma ihtiyacı var. İnsanlar tanırsa, iş adamları tanırsa yatırımlar gerçekleşir. Bu tanıtımda en iyi rollerden birisi kentin takımıdır, yani MERSİN İDMANYURDU dur. Takımın başarısı tüm ülkeye kentimizi en iyi tanıtacak bedava reklâmdır. Bunun yanında sivil toplum örgütleri de kendi çapında kent tanıtımına ve yatırımların yapılmasına uğraş vermelidir.

   Kentimizde deniz turizmi olduğu kadar tarihi ören yerleri ve yayla turizmide hayli önemli konudur. İlimizin sahip olduğu tarihi yerleri ilginç hale getirmek, valilik ile belediyenin koordineli çalışmaları ile olur. Şehrimizin tam içinde Pompeipolis harabelerinin yerini bile bilmeyen insanlar var, yabancılar nasıl bilsin nasıl yatırım yapsın. Dağlarımızdan akan gül gibi yayla suları bir tesis olmadığından boşa akıp heba olmaktadır. Bir şişeleme tesisi kurulsa, diğer kapalı sulardan ne farkı olur ki.

      Bir narenciye işleme fabrikası kurulması, kent işsizliğine bir nebze ilaç olur,Tüm yukarı köylerimizde,özellikle tepeköyde şeftali üretimi ihracat yapacak kadar çoğalmıştır.Bu bölgelerde meyve işleyecek,konsantre tesisler neden kurulmaz.

     Yıllardır kromsan, cam sanayi, soda sanayi ve çimsa  dışında bir fabrika temeli kentimizde atılmadı, kent merkezimizin nüfusu bir milyona yaklaştı, ilçeler bazında toplam bir milyon yedi yüz bin  kişi ilimizde yaşamını sürdürüyor, işsizlik oranı yüzde 35 civarında.

Mersin’den seçilen siyasi parti üyeleri seçildikten sonra, kentimizde bir daha görünmezler,

Her iş Ankara’dan gelecek yardımlarla olur deyip beklemek, acından ölmek demektir. Tam bu çizgide kentimizin her taşını değerlendirip bu güzel kenti yatırım zengini yapmamız gerek.

Bu güzel Mersin’e bir kimlik gerek, haydi birleşelim. Kimliğimizin adını koyalım. Bu kimlik turizm olabilir, sanayi olabilir, tarım olabilir ama lütfen bir adımız olsun, kentimiz öksüzlükten kurtulsun      

    Haydi, arkadaşlar Mersin için, geleceğimiz olan genç evlatlarımızın iş bulması için, daha modern bir Mersin için Valimizi, belediye başkanlarımızı, sivil toplum örgütlerimizi

Müteahhitlerimizi, akaryakıtçılarımızı, sanayicilerimizi, tüm meslek odalarımızı Mersin’e yatırım hamlesine davet ediyorum.