banner68

banner113
19 Ağustos 2025 Salı

CHP’Lİ BAŞEVİRGEN: “ERDOĞAN’IN EKONOMİ POLİTİKALARI VATANDAŞI FAİZE ÇALIŞTIRIYOR...”

Kısaca EVLİLİK..!

19 Ağustos 2017, 17:46

 Bana göre, evlilik, iki ayrı anne babanın yetiştirdiği, farklı kültür ve alışkanlıklara sahip kişilerin, aynı evi paylaşma çabasıdır…Ve aslında işin gerçeği evlilik demek, aşkın ve sevginin temelinde, farklı davranış kalıplarına ve alışkanlıklara uyum sağlama, ortak noktalarla yetinme, birini olduğu gibi kabullenme becerisidir.

Her insanın sahip olduğu değerleri ve davranış kalıpları vardır. Evlilik, bir diğer kişinin değerlerini kabul etmek, saygı duymak, ona uyum sağlarken aynı zamanda kendi benliğini de ortaya koyarak ,ortak bir benlik yaratmada yaşanan çabalama sürecinin adıdır..!

Bu çaba, çiflerden birinin kendi isteklerini ve beklentilerini ortaya koyarken, bir diğerinin de yaşam alanlarına karşı göstereceği duyarlılık, sabır ve anlayışla doğru orantılıdır. Ego ve öfke kontrolü, kaygılardan arınma, güven duygusu, sorumluluk bilinci, zor günlerde sergilenen tavır, dayanma gücündeki sağlamlık evlilikte sevgiden çok daha etkilidir.

Mutlu bir evlilik için sevgiyi beslemek gerekir. Partnerinin duygusal ihtiyaçlarını farketme ve o ihtiyaca yönelik davranışlar sergilemek, sadakat, bağlılık, saygı, anlayış, onure etme, esnek bakış açısı, hoşgörü sağlam bir evliliğin temel taşlarıdır.

Evlilikte sorunlar ortaya çıktığı zaman, bir taraf diğer taraftan daha az çabalıyorsa, destek vermek ve yapıcı olmak yerine, yargılayan ve suçlayan bir bakış açısı ile diğerinin omuzuna fazlaca yükleniyorsa evlilik zamanla sarsılacaktır. Sarsılan çoğu evlilikler de eğer şiddet, kötü alışkanlıklara bağımlılık, aldatma yoksa, genelde sorun ben-sen kavgasıdır. Bir diğer neden ise, evlilikte kaybolan heyecan eksikliğidir. Evliliğin ilerleyen yıllarında, alışkanlığa dönüşen birliktelik içinde heyecan kalmayınca, çifler birbirinin hatalarını daha fazla görmeye meyilli olacaktır. Önceleri taze fırından çıkmış sevdanın etkisi, aşkın yüksek dozu var olan sorunları halı altına süpürmek için ideal nedenlerdir. Ama evliliğin ilerleyen yıllarında biriken çözümlenememiş sorunlar, ortak noktaların gittikçe azalmasına ve dolayısı ile olumsuz bir sürecin başlamasına yol açacaktır. Eğer bir evlilikte çözümlenememiş bastırılmış sorunlar varsa, o evlilik muhakkak yara alacaktır. Yaranın iyileşme sürecinde, partnerlerin ortak çabası gerekir. İyileştirme süreci eğer tek taraflı bir çabaya dönüşürse, malasef yorulan taraf bir gün pes edecektir. İşte bu pes ediş evliliğin de bitişi demektir.

Aslında işin özü aynı evde yaşama kararı alan insanlar, iki ayrı bedenden şartlar ne olursa olsun bir ruh çıkarabilmeyi becerebilecekse, evlenmeli diye düşüyorum...Evlilik, ailelerin ‘’yaşın geçti, evlen artık’’ dayatması, çocuk sahibi olma isteği, birine sırtını dayamanın rahatlığına ulaşmaktan çok daha öte bir ruh taşır. Evlilik, iki kişilik takım ruhudur...

O ruhun temelin de bir yastıkta kocamaya koşulsuz inaç vardır.

Ve bu inanca sahip olabilmek için, hayata biraz Mevlana’ nın gözleriyle bakmak gerekir...

Hz. Mevlana’ya sormuşlar “sevgili” nasıl olmalı diye. Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile seni sevmeli. Sarılacak biri olmadığın zamanlarda bile sana sarılmalı, dayanılmaz olduğun zamanlarda bile sana dayanmalı…” demis…

Sevgiyle kalın, Mutlu kalın.

Profesyonel Koç Derya Colaker www.deryacolaker.com

    Yorumlar

banner112
Yeni Sitemizi Nasıl Buldunuz?

EN ÇOK YORUMLANANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
E-GAZETE
  • Guncel Haber Tamsayfa.Net - 17 Şubat 2021 Manşeti
ARŞİV