banner68

banner113
19 Ağustos 2025 Salı

CHP’Lİ BAŞEVİRGEN: “ERDOĞAN’IN EKONOMİ POLİTİKALARI VATANDAŞI FAİZE ÇALIŞTIRIYOR...”

KEŞKE...dememek için...!

03 Kasım 2016, 13:26

 Herkesin sorgulaması gereken bir keşkesi vardır mutlaka... Sonrasında gelen pişmanlıklar, yapılması muhtemel ama yapılmayan farklı tutumlar, davranışlar, alınan yanlış kararlar...

Geçen ömrün analizi, yaşanmışlıkların bıraktığı izlerden arta kalan yaralar....

 Yaşanmış bir hikaye ile konuya dair, herkesi düşünmeye davet ediyorum...

 Yıllar önce yaşanmış, ailesinin tek evladı genç ve güzel bir kızın hikâyesi bu...

Doğduğu günden itibaren, hayatına dair kararları ailesi tarafından alınan, annesinin ve babasının seçimlerini yaşamak durumunda kalan bir genc kız... Lisede fen mi yoksa edebiyat bölümünü mü okumalı, üniversite de hangi üniversiteye gideceği, hangi branşı sececeği tamamen ailesinin kararı ile şekillenmiş bir hayat...Ailesinin tek hedefi, Tıp fakültesini kazanması olan genc kız,  ailesini üzmemek için elinden geleni yapmaktadır ancak, doktorluğun ona göre olmadığını söyleyen iç sesi ile de sürekli konuşmaktadır. Aslında müziğe yatkındır, sarkılarda kendini bulmaktadır... konservatuara gitmek istese de ailesi onun bu isteğini onaylamamaştır.

Bir gün aynanın karşısında şarkı söylerken, annesi “aman sakın ha...şarkıcımı olacaksın, barlarda sahne mi alacaksın, bize yakışır mı kızım, kes şu şarkı söylemeyi de test çöz sınava az kaldı...” diye azarlamış, genc kız o günden sonra bir daha şarkı söylememiştir. Üniversite sınavlarına hazırlanan genç kız, aksamları yatmadan önce saatlerce test çözüp, neredeyse, ezbere tüm soruların yanıtlarını bilir hale gelmiştir. Kendi seçimini yaşayamamak mutsuz etse de, ailesinin mutluluğu onun için çok daha önemlidir. Nihayet girdiği üniversite sınav sonuçları açıklandığında, ailesinin birinci tercihi olan Ege ünüversitesi tıp fakültesini kazanmıştır. Okul bittikten sonra, genc kız artık doktor olmuş, bir başka şehire tayin edilmiştir. Görevini yapmak üzere aileden ayrılmak zorundadır. Bu kez tek evlatlarından uzak yaşamaya dayanamayan aile, kızları göreve başladıktan bir kaç ay sonra, babası kızını arayarak, istifa etmesini, geri dönmesini, annesinin üzüntüden kalp kırizi geçirdiğini gerekçe göstermektedir. Genc kız yine hayır diyememiş ve istifa edip ve Izmir`e geri dönmüştür...Döner dönmez bu kez de ailesi, evlenmesi için yakın aile dostlarından birinin oğlunu kızları için eş olarak seçmiş ve onunla evlenirse, ömür boyu mutlu olacağı düşüncesini kızlarına dayatmaktadır. Onlara göre, oğlanın çocukluğunu bilmek, ailenin düzgün oluşu yeterlidir. Genç kızın ailesine olan bağlılığı onların üzülmemesi için yıllardır gösterdiği çaba, onu kendi benliğinden öylesine koparmıştır ki, bir robotun komut alması gibi, teslimiyet duygusu ile, bu evliliğe de onay vermiştir. Fakat ne yazık ki evlendikten bir ay sonra, eşinin uyuşturucu kullandığını fark eder, çaresizlik içinde onu vaz geçirmek için uğrasır...çok zor zamanlar geçirir, ailesine bunu söyleyemez de, çünkü ailesi duyunca üzülecektir...ve onların üzülmesini asla istemez...Ayrılmak ister ama yapamaz. Gün gelir uyuşturcudan vaz geçirmeye çalıştığı kocası onu da bu lanete alıştırmıştır. Kadın artık sadece nefes alıp vermek için yaşayan bağımlı biri olup çıkmıştır. Kendi olamamak, ailesinin tercih ettiği hayatı yaşamak, onu bitirmiştir...Bir gün aşırı dozda uyuşturucudan evinde, kocası ile birlikte ölü bulunmuştur...

Aile yıkılmıştır...Anne de baba da artık keşkeleriyle yaşamaktadır. Evlatlarını kaybetmiş,  yaşarken ölmüşlerdir..! Iki yıl önce, bu aile ile karşılaştık...biraz sohbet ettik. Yaşlı gözlerle pişmanlıkları yüzlerine vurmuş, gözlerinden kan damlarcasına, bana; “Keşke, bizim iyi bildiğimizi sandığımız ama ona iyi gelmeyen bir hayatı ona dayatmasaydık...Meğer biz sadece kendi istek ve arzularımız için, kendi hayallerimiz için, içimizde ukte kalanlar ve egomuzu tatmin etmek  icin evladımızı kurban etmişiz...Keşke...o yaşasaydı da nasıl istiyorsa, nerede kiminle olmak istiyorsa orada yaşasaydı...!

 Elbette her anne baba evladı için en iyisini ister, ancak keşke dememek için...evlatlarınızın yanında olun ama bırakın tercihlerini kendileri yapsın...Sizin doğrunuz onun yanlışı olabilir...Yanında bir ömür olun, ama o ömrü sizin için yaşamalarından vazgeçin...Evladınız da olsa, herkesin yaşam içinde kendi deneyimlerini yaşaması için fırsata ihtiyacı vardır...Bırakın o fırsatları kendileri yaratsın...

 Keşke dememek için...sadece bir kaç öneri..!

-Hiç kimsenin hayatına yön verecek kararlarda, başrol de siz olmayın..!

-Kendi hayatınızı şekillendirmek için büyüklerinizi elbette dinleyin, onların deneyimlerinden faydalanın, ama birey olduğunuzu, varlık amacınızı unutmayın...

-Üzmemek için üzülmeyi tercih etmeyin, üzmemenin başka yolları var...isteklerinizi sevdiklerinize makul bir dille anlatın. Onlar sizi ikna edebiliyorsa, siz de onları ikna edebilirsiniz...

-“Hayır istemiyorum...” demek, sizin kötü insan olduğunuz anlamı taşımıyor, uygun bir dille neden “Hayır istemiyorum...” dediğinizi anlatın yeter...

 -Hayat denilen kavram, sizin yaşam yolculuğunuzdur. O yolculukta yanınıza kimleri alacağınız, sizin tercihiniz olmalıdır...yol arkadaşlarınızı seçerken, sizi aşağıya çekenlerden vazgeçmeyi bilmelisiniz...

-Bir gün hayatınızın bugüne kadar olan sürecini gözden geçirmek için kendinize zaman ayırın ve bakın bakalım... Hayatınızın ne kadarını kendiniz için yaşadınız? Ne kadarını başkalarının mutluğu için? eğer oranladığınız zaman, başkalarının mutluğu için yaşadığınız zaman, sizin kendinizi mutlu etmek için geçirdiğiniz zamandan daha fazla ise, bir şeyleri yanlış yapıyorsunuz demektir...

Elbette bir başkasını mutlu etmek, mutlu olmanın bir diğer yoludur... ancak bunu yaparken, kendinizi mutsuz ediyorsanız, bugün geriye bakınca... Keşke, bunu yapsaydım diyorsanız, bu kez de kendinize haksızlık yapmış oluyorsunuz...

-Ani kararlar almayın, alınan her karar uygulamaya geçirdiğinizde artık sizin hayatınıza iz bırakacak eylemler olacaktır.

Keşke dememek için, hızla akan zamanı geri getirmenin mümkün olmadığı, size ait yaşam yolculuğunuzun geri kalan sürecinde, “ ben nasıl mutlu olurum...” sorusunun yanıtlarını hayata geçirmek için uğraş vermeniz dileğimle,

 Sevgiyle kalın, Mutlu kalın...

Profesyonel Koç

Derya Colaker

www.deryacolaker.com 

    Yorumlar

banner112
Yeni Sitemizi Nasıl Buldunuz?

EN ÇOK YORUMLANANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
E-GAZETE
  • Guncel Haber Tamsayfa.Net - 17 Şubat 2021 Manşeti
ARŞİV