Ne olmak , nasıl yaşamak ve neyi anlamlandırmak istiyoruz? Seçim elimizde. Algımızı neye açıyorsak düşüncelerimizle birlikte dünyamız ona evriliyor. Görüştüğümüz kişiler okuduğumuz kitaplar , makaleler , duyduğumuz fikirler, arkadaşlarımızla yaptığımız konuşmalar, iç ve dış dünyamızın şekillenmesinde önem kazanıyor.
Eleştiri , dedikodu , haset , aşağılama ,şikayetle yaşam enerjimizi o yöne çekiyoruz. Oysa ki kişiler yerine fikirleri tartıştığımız noktada gelişim sağlıyoruz. Keşke insanlar gösteriş , şatafat , rekabet uğruna harcadıkları parayı eğitimlere harcasalar demeden de geçemiyorum bu noktada. Bir de toplum kalıpları dayatması var. Yani; Siz maddi olarak varlıklı bir insansanız zengin insanlarla görüşmelisiniz yada inançlıysanız , inançlı insanlarla birarada olmalısınız gibi. Kişinin kendisini tanımaya başlamasıyla bu önyargılar kırılır , toplumun yönlendirdiği değil karar veren olursunuz. Kollektif algı ve değerler toplamından bağımsız , kiminle görüştüğünüz nerde ve ne zaman olduğunuz bir nedensellik kazanır. Senin doğrularını hayallerini seni sen yapan sana dair hiçbirşeyi gerçekten bilmeyen , önemsemeyen buna rağmen hayatını kontrol etmeye çalışan insanlar da olacaktır ki , çoğunluk böyledir. Çünkü çocuk yaştan itibaren omuzlarımıza oturmuş kalıplar vardır. Enbüyük yanılgımız kendi doğrularımızı mutlak doğru olarak kabul edip herkese dayatmaya çalışmamızla başlar. Eskiden Anadolu da ki köy evlerini düşünelim ortada çoğu zaman maddi olarak elverişli imkanlar yoktur ama çoğu zaman kişisel zevklerin estetiğine rastlarsınız; Oymalar sedirler yastıklar muazzam renk uyumu bu uyuma eşlik eden taze çiçekler…
Moda olana uymak mecburiyetindeymişiz gibi bir dönem deri koltuklar, altın başlıklı musluklar bir dönem varaklı avizeler tek doğruymuş gibi dayatır ve moda diye sizi etkisi altına almayı başarır. Sizde dayatılan doğrulara yetişmeye çalışırken , aslolan zevklerinizden daha da uzaklaşırsınız. Toplumun geneline göre hayatın değeri para, güç ve güzellikten ibaretmiş gibi gelir. Oysa her insan zevkleri ve seçimleriyle özneldir.
Zihnimizi uyandırıp potansiyelimize inandığımız ,
kendimizi gerçekleştirebildiğimiz günlere…
Yorumlar