Ankaragücü takımı ile Mersin İdmanyurdu takım yapısını nasıl bir tutabilirsin ki…

Her şeyden önce Ankaragücü takımı o sezon ligin en genç ekibi ile mücadele etmişti. Çok koşan, mücadeleyi seven ve amacı olmayan bir takım idi…

Yani rahat oynayan bir takımın kaybedecek bir şeyi olmaz…

Mersin yönetimi bu teknik direktörü alırken bu teknik direktörü gözünde çok büyütmüş sanırım…

Kişiliğine bir şey demiyorum, haddim de değil. Ancak Mersin İdmanyurdu gibi hedefi şampiyonluk olan bir takımı çalıştıracak ve başarı sağlayacak bir teknik direktör olduğuna inanmıyorum…

Takımın aldığı neticeler de bunu gösteriyor…

Son 5 haftalık periyota baktığınızda son derece istikrarsız bir görüntü çizdiğine şahit oluyoruz. Sahasında düşme potasında olan Denizlispor’a mağlup oluyorsun. Daha sonra Adana Demirspor deplasmanından 1 puan çıkartıyorsun. Hadi bu normal diyelim. 11. hafta da evinde Boluspor ile 0-0 kalıyorsun. Bolu takımını da yenemiyorsan işler vahim demektir. 12. hafta deplasmanda Gaziantep takımını yenip rahat bir nefes alıyorsun. Tamam diyorsun artık düzeldik, çıkış trendini yakalarız. Ancak dönüp geliyorsun evinde 1461 Trabzonspor’a mağlup oluyorsun…

Yazık, emeği geçen bu takıma gönül verenlere yazık…

Bu cefakâr taraftarına yazık…

Başkan Ali Kahramanlı bu takımın tekrar Süper Lige çıkması için elinden geleni yapıyor. Yapıyor yapmasına da bazı konularda sınırım acele ediyor. Yol yakınken teknik direktör sorununu halletmesi gerekir. Hakan Kutlu ile bu takımın başarı grafiğini yakalaması bence bu şartlarda zor ..Haaa birde futbolcu ve teknik heyetin özel gece maçlarınada dikkat edilmeli sanırım bu görevde  futbol şube sorumlusuna düşer….Benden söylemesi…