Hadi o zaman bu kendini herşeyin hakimi sanan, herşeyi en iyi bildigini düşünen, hiç hatasız olduğuna inanan insanların, bunu niye yaptıklarına dair hep birlikte fikir jimnastiği yapalım…!
Bana göre bu bir kimlik sorunudur. Davranış bozukluğudur. Ve derinlerinde yatan en önemli neden ise, kişinin asıl kendine söylemesi gerekenleri karşısındaki kişiye söylemekle ve kendine yakıştıramadıklarını bir başkasına yakıştırarak, kendine dair geliştirdiği yapay bir ödüllendirme yöntemidir. Bu kişiler bazan kusur bularak ve haksız eleştiri yaparak karşısındaki kişiyi üzdüğünün farkına bile varmayabilir…Zira tek derdi kendini önemseme ve önemsetme ihtiyacının tatmin olmasıdır.
Bu esasen tedavi gerektiren ciddi bir ruhsal bozukluktur. Bir şekilde kendini koruma- savunma iç güdüsü barındıran, paranoya ile anılan rahatsızlıkların sonucudur. Kişi kendine ait kusur veya eksiklikleri karşısındaki kişiye yansıtarak, rahatlama yaşar, buna kendini de inandırır…Bunu siz de farkedebilirsiniz..,öyle anlar yaşarsınız ki belki bir arkadaşınızla belki bir akrabanızla , size yöneltiği eleştirilerin, kusurların asıl sahibi odur ama size mal ederek, sizi şaşırtır. Içinizden isyan eder fakat kırıcı olmaktan korktuğunuz için susarsınız. Itiraz ettiğiniz zaman ise, size karşı baskın çıkmaya hatta sizi çok sevdiğini ve kendinizi düzeltmeniz için bir firsat olarak algılamanızı, sizi düşündüğü için bu eleştirileri yaptığını söyleyerek, ona olan bakış açınızı da yönetmeye kalkar…Bu durum genellikle aşağılık kompleksi olan, ego kaygısı olan, kimlik sorunu çeken kimselerde görülür. Kendini ayrıcaklı gören, üstün varlık olduğuna inanan biri için, başkalarında kusur bulma ve sürekli eleştirme alışkanlığı, onun en çok da kendinden kaçış yoludur…!
Bir özgüven sorunu da vardır. Karşısındaki kişiye özenen ve onun gibi olmayı arzu eden biri, olamayacağı düşüncesi ile huzursuz ve mutsuzdur…O kişiyi kusurlu bulmakla, kendi eksikliğini de kapatmaya çalışır. Rahatlama ve haz duygusundan beslenerek, kendini iyi hisseder…Bunu yaparken, kendini önemli bir insan gibi gösterdiğini, bilir kişi olduğunu, ve başkalarınında onu önemseyeceğini düşünür…
Bu yanılgıların içinde olan kişi, karşısındakini küşük düşürme, sürekli kusur bulma ve eleştirme , alaycı tavır takınma,, hatalarını kabul etmeme, inkar etme, kusursuzluk takıntısı, kendi yaptıklarını makul gösterme, bilmişlik taslama, suçlama, yargılama, düşünmeden edilen sözler, ezmeye sindirmeye calışma gibi davranışlarda bulunur ve bunun kaynağı da ne yazıkki, kişinin ilgiye sevgiye önemsenmeye, onaylanmaya ve kendini iyi hissetmeye olan ihtiyacıdır…!
Peki böyle insanlar etrafınızda var ise, ne yapmak lazım ?
Size tavsiyem, yardım alması için ikna yoluna gidin. Çünkü bu bir psikolojik sorundur ve desteğe ihtiyacı vardır. Eğer bütün çabalarınıza rağmen yardımınızı kabul etmiyorsa, profesyonel bir destek almayı redediyorsa, sizin yapacağınız tek şey mesafe koymak ve uzaklaşmak olacaktır. Zira bu hayatin içinde herkesin yeterince başetmek zorunda olduğu sorunları mutlaka vardır…Ve bir başkasının üzerinizde yarattığı baskı, negatif enerji, sıkıntı, sizi üzmek için gösterdiği çabadan kendinizi korumak en doğal hakkınızdır…!
Sevgiyle kalın, Mutlu kalın.
Profesyonel Koç
Derya ÇOLAKER
www.deryacolaker.com
Yorumlar