Özellikle yazlıkçılarımızın bir geçici hevesle aldıkları veya sahiplendikleri kedi ve köpekleri yazlıkları terkederken  kış geldiğinde ikametlerine giderken sokağa bırakmaları çok acı bir olaydır. Evdeki yemeklere ve şefkate alışmış olan evcil hayvanlar sokağa bırakıldıklarında, diğer sokak hayvanları tarafından parçalanıp zarar görmektedirler öldürülmektedirler.

Son yıllarda özellikle Mersin’de büyükşehir Belediyemiz olmak üzere ilçe belediyelerimizde sokaktaki can dostlarımıza sahip çıkmak için adeta birbirleri ile yarışmaktadırlar..Taktir etmemek elde değil.Bu arada Türkiye’nin ilk Miyavpark’ını Mersin’e kazandıran ve kentteki sokak kedilerini “kedievlerine” kavuşturan Burhanettin Kocamaz Başkana’da teşekkür etmek istiyorum.

Bu konuda belediyelerimizin hayvan barınakları sokak kedilerimizin kısırlaştırılmasındaki yetersizliklerle ,yetersiz kalmakta ve barınağın ağır şartları altında hayvanlar zaman zaman üzücü sonuçlarla karşılaşmaktadırlar.. Bu konuda bakanlıklarımızın derhal hayvanları koruma yasası çıkararak hayvanlara eziyet edenlere, bilerek öldürenlere evine alıp tekrar sokağa bırakanları, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi cezai işlemlerle caydırıcı olarak cezalandırmalıdırlar. 

Hayvanlar yüce yaradanın dilsiz kullarıdır.Sokaktaki can yoldaşlarımızdır. Dilleri yoktur. Açım susuzum diyemez. Bizler bu dilsiz canlılara su ve yiyecek vererek hem onların rızasını hem de Allah’ın rızasını kazanmış oluruz.

Soğuk kış günlerinde açlıktan ölmemeleri yazın sıcakta susuzluktan ölmemeleri için gereken her türlü tedbiri almalıyız. Lütfen hayvanlarımıza duyarlı olalım. Evlerimizin önüne bir kap su bir parça yiyecek bırakalım.

"NE VERİRSEN ELİNLE O GİDER SENİNLE"

SEVGİLERİMLE…