HDP Genel Başkanı Demirtaş başta olmak üzere birçok HDP'li siyasetçi ve okumuş gün görmüş kesimi. Adına 'Barış Süreci' dedikleri dönem içerisinde. "Bizim Türk Bayrağı ile hiçbir sorunuz yok" derler. Ancak Genel kurullarında, Kongrelerinde, 1 tane bile Türk Bayrağı göremezsiniz. Göremediğiniz gibi, ola ki biri Türk Bayrağı assın veya asılmasını teklif etsin, salonda 5 dakika bile kalamaz. Hatta teşebbüs edenin can güvenliği bile tartışılır.
"Ee hani sizin Türk Bayrağı ile bir sorununuz yoktu" Onunun için, söze değil, eyleme bakmak gerek.
Molotof atar barış ister.
Pusu atar barış ister.
Taş atar barış ister.
Dağa çıkar barış ister.
20 çocuk yapar ekmek ister.
Elektriği kaçak kullanır, devlet bize baksın ister.
Yapılan tesisleri bombalar iş ister.
Batıya şehre gelir köyündeki gibi yaşamak ister.
Öğretmen öldürür, eğitim ister.
Feodal yaşar, demokrasi ister.
Bu ülkede Kürt'ten Cumhurbaşkanı oldu mu? Oldu. Başbakan oldu mu? Oldu. Milletvekili, topçu, popçu, sinemacı, tiyatrocu, işadamı oldu mu? Oldu. Bu toprağın insanlarının parasıyla meşhur olup servet yaptılar mı? Kimse, "sen Kürtsün seni dinlemeyiz, senden alışveriş yapmayız" demedi. Buna rağmen sürekli bi memnuniyetsizlik, sürekli bi isteme hali " DÖVLET BİZE BAKMIY" edebiyatı bitmedi gitti. Şımarık ve küstah çocuklar gibiydiler. Istekleri bir türlü bitmedi. Ve sabrın sonuna gelindi. Ülke karışmasın dendi, din kardeşiyiz dendi. vs. Ve sabrın sonuna gelindi. Bunlar son istekleriniz. Son pervasızlık, son küstahlığınız. Atatürk'ün de dediği gibi, " Türk milletini ayağa kaldırmak zordur. Ayağa kalktıktan sonrada durdurmak" Bu ülkede Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Arpası bol gelenin azma sorunu vardır..
Yorumlar