Bütün dünya ortadoğuyu,Fas,Tunus,Cezayir,libya gibi ülkelerin altını üstüne getirip ,sonra da kenarda beklemeyi tercih ederken,tüm göç dalgalarına bizim maruz kalmamız çok manidar,Dünyanın en merhametli ülkesi haline geldik ve merhametin fazlasından maraz doğmaya başladı.Suriye savaşından sonra on yıl geçti,ülkemize misafir olarak gelen sığınmacılar,Hatay daha evvelden bizimdi deyip hak iddaa etmeye başladılar,kendi ülkemizde biz yabancı olmaya başladık.Hangi deliğe baksanız bir suriyeli sığınmacı görmeniz mümkünken,şimdide talibanın hüküm sürdüğü,hergün kafaların kesildiği,kadınların kırbaçlandığı ve köle pazarında satıldığı bir ülke olan Afganistandan,yani 3.000 km ye varan uzaklıktan bir afgan göçmen gelmeye başladı.Biz taliban zulmünden kaçıyoruz savunmalarına asla inanmıyoruz,çünki gelenlerin tamamı erkek ve genç göçmenler.Bunları kim getiriyor bizim sınırın dibine kadar kim bırakıyor bilinmez ama,ileride sorun olacakları şimdiden belli.Duyumlara göre hergün 8 bin genç erkeğe pasaport verip dışarıya salan afgan devletinin amacı nedir,avrupa kapılarını kapattı,biz niye vize istemiyoruz,bunlar düşünülmesi gereken konular bence.Avrupaya ve İran'a giremeyen afganların ülkemize girip burada kalmaları caizmi.Ülkemizde işsiz sayısı 5 milyonu aşarken,sağlık sektörümüz maddi sıkıntıdayken buna bir son vermek ve suriyeli misafirlerimizi evlerine göndermenin zamanı gelmedi mi.Merak etmeyin bunlar gidince iflaz etmeyiz,ekonomi çökmez bence.Bütün bunları yeniden değerlendirmek,bir göç idaresi bakanlığı kurmak ve bu sığınmacılara başka çareler aramak devletimizin asli görevi olmalıdır,Hele afgan ve taiban konusu herşeyden önemlidir.Saygılarımla.
Yorumlar