Hepimizin sığınmak istediği, hayalinde yaşadığı bir yer vardır öyle değil mi... bu bazen bir dağ köyü, bazen bir ormanın içindeki ağaç tepesinde tahta bir kulübe, bazen deniz kıyısında dalga sesini ninni yapıp uyuyabileceğiniz bir bungalov ev, bazen bir başka ülke, bazen de bir yüreğin içinde o yüreğe sarılıp uyumak kadar basit sade bir istek olabilir... Bu boş bir zihinle ve o zihine yeni şeyler doldurmak üzere yolculuğa çıkma arzusunda olan ruhun, yaşamın yoruculuğuna karşı firar etme seklidir...
Fakat ne kadar gitmek istesek de gidemiyoruz, korkuyoruz, elimizin altında olan ve bizi güvende hissetirenleri bırakıp gidemiyoruz... sıfırdan bir hayata start almak ürkütüyor bizi,
Yaşanmış bir hayatı bırakıp yeni bir hayatı inşaa etmek zor geliyor. Can Yücel`in şiirinde dediği gibi bir yanımız kalk git diyor diğer yanımız otur diyor ve otur diyen yanımız hep kazanıyor...
Aslında bir şeylerden “GİTMEK...”var olan koşullarımız ile kendimize dair varlık amacımızı keşfettikten sonra, onu hayata geçirme ya da geçirememe sıkışmışlığının savaş halidir... Bir tarafta bu hayatta sorumluklarımızın varlığını taşımak, diğer tarafta gerçekte bizim ne istediğimiz çatışır... Işte o noktada GITMEK ile KALMAK arası yerde yaşar dururuz...
„GITMEK...” enikonu tek bir kelime, bir eylem fiil ’idir ama anlamı çok derindir...icinde kocaman cümleler, aşılması zor duygular barındırır...Kelimenin içeriğinde bir tarafda seni boynundan çeken bir halka vardır...diğer tarafında sen de ki SEN..!
Bizim boynumuzdaki halkalar sahip olduğumuz herşeydir. Sahip olduğumuz herşeye duyulan sorumluluğun eli o halkanın üzerindedir ” Sen iyi bir annesin, iyi bir babasın, işin gücün var, etrafındaki insanların sana ihtiyacı var, öyle herşeyi herkesi bırakıp yanına salt kendini alıp gitmek kolay mı, hadi git bakalım nasıl gideceksin...” diyen sesin eli, boynunuzdaki halkada oldukca, sen ne zaman kıpırdasan halkayı çekerek, kendini sana hatırlatacaktır. Böylece bu hayatın içinde sahip olduklarımızın kölesi gibi yaşamaya devam ederiz...Oysa klişe bir örnek olsa da, ucağa bindiğiniz zaman hostes “ önce maskeyi kendinize daha sonra çocuğunuza takın “ diye anons yapar...çünkü SEN iyisen ve mutluysan etrafına da güzellik pozitif enerji yayarsın...O nedenledir ki, bazen GITMEK gerekebilir...biraz uzaklaşmak...biraz inzivaya çekilmek, hayata mola vermek...arınmak, yenilenmek için bazen gitmek herkesten herşeyden iyidir..!
Sevgiyle, Mutlu Kalın...
Profesyonel Koç
Derya Colaker
Yorumlar