2019 yılından itibaren Cumhurbaşkanlığı tarafından zaten yüzlerce sarı basın kartı iptal edilerek,meclis gibi yerlere bile girmeleri yasaklanmıştır.Hakedenlere turuncu kart verileceği söylenmekte ve yavaş yavaş turuncu kartlar dağıtılmaktadır.Turuncu kartları gelmeyenlerin müracaatları incelenmektedir diye mesaj gelmektedir.Gazetelerde çalışan herkes cemiyete üye olmak zorunda değildir.Yani bu duruma göre turuncu   kartları alamayan hiç kimse ben basın mensubuyum demesin.
   
   Hiç kimse kimseden üstün değildir.Dürüst çalışan,gerçek haber yapan,eğilip bükülmeyen,çıkar ilişkisi olmayan bütün basın mensuplarına selam olsun.Bu devirde dimdik ayakta kalmak çok zor.Hatta gezetecinin ayakta kalması bile çok zor.Kimse gazete okumuyor,abone olmuyor,ama gazetenin de ayakta kalması gerek ve gazete çıkarması gerek,hal böyle olunca,özel  şirketlerin,odaların,belediyelerin bu konuda duyarlı olması gerekir.Bu gazeteler de çalışmazsa,bu kentin haberlerini nereden duyacaksınız.Kentleri soyanları nereden takip edeceksiniz.
   
   Mutlaka gazetecilerle ilgilenen  dernek ve cemiyetlerin mahalli gazetelerde çalışan emekçilerin dertlerine el atması gerek,bir belediye otobüsüne bile bedava bindiremediğimiz zavallılar var.bisikletleriyle yağmurlar altında,sıcakta gazete dağıtıyorlar.Sahte gazeteci diye ava çıkanlar sözlerimi anlar ,Arif olan zaten anlar.Mahalli gazetelere sahip çıkalım,eskiden bir bakkala müşteri geldiğinde ben siftah ettim,karşı komşumdan al o da siftah etsin denilirdi.Şimdi Rabbena hep bana.

Saygılarımla...

KÖŞE YAZARI-EĞİTİM KOÇU