Ancak fevri davranarak suçlu arayarak, öfkeyle hiçbir yere ve sonuca varamayız. Ancak akılla ,sükunetle  sakin kalarak ilerlemek ve çözüme odaklanmak gerek. Daha kötü günler yaşamamak için herbirimiz insan  olmaya dair şimdiye kadar tüm bildiklerimizi durup iyice düşünmeliyiz…Yeniden dikeriz yeniden inşa ederiz ama tekrar  bu afet ve yangınları ve can kayıplarımızı yaşamamak için ne yapılmalı ve yapmalıyız?  Asıl soru bu olmalı.

Bunları yaşarken ayakta kalabilmemizin güçlü sebebiyse umudumuzun hiç bitmemesi. Bir ulus her şeye rağmen birbirine bağlı kalmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez. Şu an en büyük önceliğimiz bu ülkenin evladı olarak ayrım yapmaksızın ,kutuplaşmadan, neci olduğuna bakmaksızın birlik olmaya , çözüme odaklanmaktır. Gelişmiş bir çok ülkede eğitimler yangını söndürmek için değil yangının oluşmasını engellemek üzere yapılır.

Biz köylüsünden kentlisine, işçisinden öğrencisine, kadınından erkeğine, yaşlısından gencine, özünde merhametli, vefalı ,cesaretli ve ümidini kaybetmeyen güzel insanlardan oluşan ;Vatan toprağının güvenliği için tüm farklılıklarını bir kenara bırakıp ,çıplak ellerle kızgın toprakları söndüren , bağrında yaşayan tüm canlıların acısını kalbinde hisseden bir milletiz. Merhamet insani bir duygudur.Ne dinde ne ırktadır. Bu zor zamanlarımızda vatandaşlar olarak canla başla gerek sahada gerek yardımlaşmada birbirimize ne kadar kenetlendik bir ve beraber olduk. Birlik ve beraberliğimizi koruduğumuz sürece bize kimse zarar veremez.

Ağaçlar kendi kendine yanmaz.Yangın oluşmasını tetikleyecek bir üçgen olabilir. Bunlar rüzgar sıcaklık ve ateş, yani kıvılcımdır.Yangın kendiliğinden çıkmaz insan olmasa bile insan faktörü mutlaka vardır diyor Prof.Dr.Levent Kurnaz. Bizde piknik kültürü var ateşi ortada bırakıp gidenler var. Çok sıcak mevsimlerde anız yakma hatası yapılıyor diye ekliyor.

Her zaman yaptığımız gibi Elbirliği ile Vatana sahip çıkalım.

SAYGILARIMLA