banner68

banner113
19 Ağustos 2025 Salı

CHP’Lİ BAŞEVİRGEN: “ERDOĞAN’IN EKONOMİ POLİTİKALARI VATANDAŞI FAİZE ÇALIŞTIRIYOR...”

DARBE`li Tatil`im.!

09 Ağustos 2016, 16:44

 Biz, yurtdışında yaşayan gurbetçilerin yaz tatili, Türkiye de yaşayanların yaz tatillerine pek benzemez. Biz de adı sadece tatil değil, Sarılmaktır...Kucaklaşmaktır..!Vatana kavuşmak, sevdiklerine hasret, özlem dolu yüreklerin bayramıdır..Ailemize, dostlarımıza, mavinin yeşile sarılı vatan dokusuna hasret yanımız öylesine arsız, öyle doyumsuzdur ki, daha tatil dönüşü başlar, bir sonraki yaz tatilinin özlemi...

 Her yaz olduğu gibi, okul tatillerinin başlamasıyla birlikte arabasıyla yola koyulan Avrupalı Türkler, 3000 km lik vatan mesafesini, sevdiklerine kavuşacak olmanın heyecanı ile kateder. Gidişler çabuk dönüşler yavaş ve ağır olacaktır oysa..! Üstelik gurbetçinin vedası öyle tatlı sonbahar hüznü gibi değildir...Hele geride ailesi ve sevdikleri varsa, bir yanı eksiktir, gözleri hep nemlidir...

     Ben de her yıl yaz tatilimi geçirmek için büyüdüğüm şehir İzmir e giderim. Bütün ailem orada yaşar... Bir kaç kez araba yolculuğum dışında, uçağı tercih edenlerdenim. İki buçuk üç saat gibi kısa bir zaman diliminde Izmir de olmak, sevdiklerime ulaşmanın heyecanı, Berlin de yaşamaya başladığım ilk yıllardan beri hiç değişmedi. Hala her hazırlandığım İzmir seyahatim öncesi, içim de kelebekler uçar, nefesim değişir, yüzümde gerekli gereksiz zamanlarda bir gülümseme oluşur. Mutlu bir çocuğun koşarken topuklarını kalçasına vuruşu gibi tatlı bir telaş sarar ruhumu... Uçaktan inip, eve vardığımda en çok da tüm ailemin toplanmış beni beklemesini severim. Bu anlar, değerli olmanın keyfini, aile bağlarını, sevgiyi, bu hayatta yalnız olmadığımı hatırlatır. İnsanın en büyük ihtiyaçlarından biri de aidiyet duygusudur. Bir aileye, bir millete ait olmak, insanı güvende hissettirir. Bu muhteşem güven duygusu ile önce hasret kokan yüreklerimiz kucaklaşır. Sonra annemin yaptığı, en sevdiğim yemeklerle bezeli sofrada, ayrı olduğumuz zamanlarin biriktirdiği havadisler birbiri arkasına anlatılır. Ne güzeldir tekrar onlarla olmak, İzmir’imi koklamak... Daha sonra ki günlerde hayata mola vermek için yarattığım nefes durakları, bir kaç günlük tek başınalığımı yaşadığım seyahatlerimde, kendime dair yeni tespitlere ulaşmak büyük kazanımlardı. Sevdikleriniz dışında kendiniz ile başbaşa kalmak, kalabalıklar arasında duyamadığınız iç sesinize kulak verebilmek için, mutlaka bir kaç gün siz de inzivaya çekilin. Dönüşte kendinize dair farkındalıklarınızın arttığını göreceksiniz...Bu yaz tatilimi diğerlerinden ayıran, unutulmayacak yapan ise, DARBE li bir tatil oluşuydu...15 Temmuz akşamıydı..,saat on cıvarında kız kardeşimin telefonda “televizyonu açın darbe oldu” sözlerine, şaka yaptığını düşünerek, gülerek yanıt verdim. İnanmakta zorluk çektim önce...

Insanın 2016 yılında, ülkeyi ve insanı geriye götürmekten başka hiç bir şeye yaramayan bu tarz girişimlere şahit olabileceği açıkcası aklına gelmiyor. Televizyonu açıp, gerçekle karşılaşıncaya kadar da inanmadım. Hakikaten Televizyon kanalları DARBE diyordu, Türkiye de “Darbe kalkışması...”yaşanıyordu.Gece boyunca televizyondan yansıyan görüntüler içler acısıydı... İnsanlar ölüyordu... Sanki kötü bir filmin tam da ortasındaydık... Ekranda savaş sahneleri, mahallemiz de büyük bir haraketlilik, seferberlik ilan edilmişcesine marketlerin, manavların, fırınların önünde oluşan kuyruklar... Arabasına atlayanların benzincilere koşuşu... Benzincilerin 50 TL nin üzerinde kimseye benzin vermeyişi... Halkın sokağa inişi... Camilerden yükselen dualar...Çocukların “ anne Darbe ne? “ diyen soruları... Herkeste şimdi ne olacak? kaygısı...uykusuz uzun bir gece..! Sükürler olsun ki, gecenin ilerleyen saatlerinde bu kâbusun bittiğini, DARBE nin bastırıldığı haberini yine televizyonlardan aldık. Korku ve panik duygusu yaşatan o anlarda, herkes içinde tuttuğu nefesi, yavaşca dışarıya salarak, tekrar dan derin bir nefes aldı...

Zihnimde bu sahneler, dilimde, “ Ne ülkemizde ne de dünyada bir başka ülkede darbelerin yaşanmaması “ duamla, geriye, Berlin`e rutinlerime döndüm. Ve biliyorum ki, her ne olursa olsun, 29 Ekim 1923 de, Ulu önder Atatürk tarafından kurulmuş Cumhuriyetimizin ışığı, ülkemizde ilelebet parlayacaktır. Her ne olursa olsun Türkiye Devleti büyük bir devlettir. Tarih boyunca iç ve dış mihrakların hain planlarını nasıl ki bertaraf ettiyse, bundan sonra da öyle olacaktır.

Aydınlık yarınlar bizim ve çocuklarımızın olsun..! Hayatımızın her alanında, DARBESİZ, mutlu bir yaşam hepimizin olsun.

 

Sevgiyle, Mutlu Kalın...
Profesyonel Koç

DERYA ÇOLAKER

www.deryacolaker.com 

    Yorumlar

banner112
Yeni Sitemizi Nasıl Buldunuz?

EN ÇOK YORUMLANANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
E-GAZETE
  • Guncel Haber Tamsayfa.Net - 17 Şubat 2021 Manşeti
ARŞİV