Her yaz olduğu gibi, okul tatillerinin başlamasıyla birlikte arabasıyla yola koyulan Avrupalı Türkler, 3000 km lik vatan mesafesini, sevdiklerine kavuşacak olmanın heyecanı ile kateder. Gidişler çabuk dönüşler yavaş ve ağır olacaktır oysa..!
Ben de her yıl yaz tatilimi geçirmek için büyüdüğüm şehir İzmir e giderim. Bütün ailem orada yaşar... Bir kaç kez araba yolculuğum dışında, uçağı tercih edenlerdenim. İki buçuk üç saat gibi kısa bir zaman diliminde Izmir de olmak, sevdiklerime ulaşmanın heyecanı, Berlin de yaşamaya başladığım ilk yıllardan beri hiç değişmedi. Hala her hazırlandığım İzmir seyahatim öncesi, içim de kelebekler uçar, nefesim değişir, yüzümde gerekli gereksiz zamanlarda bir gülümseme oluşur. Mutlu bir çocuğun koşarken topuklarını kalçasına vuruşu gibi tatlı bir telaş sarar ruhumu... Uçaktan inip, eve vardığımda en çok da tüm ailemin toplanmış beni beklemesini severim. Bu anlar, değerli olmanın keyfini, aile bağlarını, sevgiyi, bu hayatta yalnız olmadığımı hatırlatır. İnsanın en büyük ihtiyaçlarından biri de aidiyet duygusudur. Bir aileye, bir millete ait olmak, insanı güvende hissettirir. Bu muhteşem güven duygusu ile önce hasret kokan yüreklerimiz kucaklaşır. Sonra annemin yaptığı, en sevdiğim yemeklerle bezeli sofrada, ayrı olduğumuz zamanlarin biriktirdiği havadisler birbiri arkasına anlatılır. Ne güzeldir tekrar onlarla olmak, İzmir’imi koklamak... Daha sonra ki günlerde hayata mola vermek için yarattığım nefes durakları, bir kaç günlük tek başınalığımı yaşadığım seyahatlerimde, kendime dair yeni tespitlere ulaşmak büyük kazanımlardı. Sevdikleriniz dışında kendiniz ile başbaşa kalmak, kalabalıklar arasında duyamadığınız iç sesinize kulak verebilmek için, mutlaka bir kaç gün siz de inzivaya çekilin. Dönüşte kendinize dair farkındalıklarınızın arttığını göreceksiniz...
Insanın 2016 yılında, ülkeyi ve insanı geriye götürmekten başka hiç bir şeye yaramayan bu tarz girişimlere şahit olabileceği açıkcası aklına gelmiyor. Televizyonu açıp, gerçekle karşılaşıncaya kadar da inanmadım. Hakikaten Televizyon kanalları DARBE diyordu, Türkiye de “Darbe kalkışması...”yaşanıyordu.
Zihnimde bu sahneler, dilimde, “ Ne ülkemizde ne de dünyada bir başka ülkede darbelerin yaşanmaması “ duamla, geriye, Berlin`e rutinlerime döndüm.
Aydınlık yarınlar bizim ve çocuklarımızın olsun..! Hayatımızın her alanında, DARBESİZ, mutlu bir yaşam hepimizin olsun.
Sevgiyle, Mutlu Kalın...
Profesyonel Koç
DERYA ÇOLAKER
Yorumlar