Sayıları her geçen gün artmakta olan ve dışarıdan bakıldığında muhteşem reklâmları olan sivil toplum kuruluşları, iş yapmaya gelindiğinde ortada yoklar. Yıllardır gelenek haline gelmiş olan tek düşünceleri; gel koltuğa otur, bir yönetim bul, bol seyahat et, kendi bireysel işlerini yürüten üst yöneticilerle tanış. Bu kurulan sivil toplum derneklerinin neler yaptığını, kimlere hesap verdiğini bilen yok. Güzel bir levha, lüks bir işyeri kirala, gel balım gel.

Adam bir dernek açmış, falanı koruma derneği, içeride kumar yirmi dört saat devam ediyor. Bu derneklerin birçoğu bu kentte yaşayan hemşericilik yapan dernekler. Bunlara bu kentte oturmalarına rağmen hayatta Mersin için hiçbir şey yapmazlar. Sadece yemek düzenler, birbirlerine plaket verirler parasını da alırlar. Hemşerilerinden para toplarlar, birde siyasilere oy vermek üzere başkanları tarafından yönlendirilirler. Yani sadece siyasi seçimlerde birilerine toplu oy verdirebilme dernekleri.

  Bir büyük dernek gurubu da arı, kanarya, çiçek, kelebek ve ağaç türlerini sevenler derneği, bunlarda hiçbir iş yapmazlar, sadece boş vakitlerinde dernekte toplanır lakırdı yapar oyun oynarlar.

            Diğer bir dernek türleri de şiir, doğa, resim ve benzeri amaçla kurulan derneklerdir, bunlar da amaçlarını zamanla yitirmiş, sadece oyun salonu veya para çarpma yeri haline gelmiş, yabancıları da içine alan derneklerdir. Bunlardan da bir halt olmaz.

Birde çeyrek asırdır kente hiçbir hayrı olmayan oda, şura, kulüp, konsey platform adı altında kurulan, sivil toplum kuruluşları var. Bir takım kişiler bu kuruluşlar arkasında ilerleyerek, istedikleri her yere ulaşabilmekte ve kendi şahsi işlerini sorunsuz halletmektedirler. Âmâ kentin dokusuna zerre kadar faydaları olmamaktadır. Toplanan yıllık aidat ve belge tasdikleri ile sermayeleri her geçen gün korkunç derecede artarak devam etmektedir. Bunların denetlenmesi ise hikâyedir.

            Bütün bu kötü tablonun yanında, görevini yapmaya çalışan, kente faydalı derneklerin olmadığını söylemek de haksızlık olur, Kente zarar verecek yapıların engellenmesinde varlığını ortaya koyan, derneklerde var.

Fakat bütün derneklerin, hükümet tarafından denetlenmesi, siyasi çalışma içinde olmadıklarının araştırılması, üyelerinin kimlikleri ve gelirlerinin nerelere aktarıldığı denetlenmeli.

            Görevini hakkıyla yapan sivil toplum kuruluşlarını candan kutlayıp başarılar dilerken, hain planlarla sadece çıkar için kurulan dernek üyelerine de dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum.