Günün büyük kısmını iş hayatımızda geçen zamanda tüketiyoruz…Zaman kavramında son yıllarda herkes tarafından farkedilen bir hızlılık bir telaş var sanki…daha Pazartesi’yi sindirmeye uğraşırken Cuma geliyor…Peki bu akışta, zamanın büyük çoğunluğunu tükettiğimiz iş hayatımızda, acaba mutlu muyuz ? sevdiğimiz işi yapıyor muyuz ? iş yerinde keyif alıyor muyuz? ya da bir an evvel mesaim bitse de gideyim diye mi düsünüyoruz? Bu sorulardan birinde durup kendinizi sogulayın lütfen…Eğer “ hayır mutlu değilim ama başka iş bulamamaktan korktuğum için katlanıyorum” diyorsanız, birincisi hoşnut olacağınız yeni bir iş alanı bulmak için yeterince çaba sarfetmiyorsunuz demektir. Ikincisi kendinize olan özgüveniniz de bir sorun var demektir. Çünkü eğer severek çalışmıyorsanız, kendinize yaşattığınız zorlama ve dayatma ile çalışma hayatınızda başarılı olmanız neredeyse imkansızdır… Keyif almadığınız bir işle meşgul olmak bitmesini istediğiniz kayıp bir zamandan başka birşey değildir…Ama eminim aranızda bir çok kişi günümüzde aslanın midensinden anusüne inen ekmek kavgasında, iş bulmanın bile zorluğunu yaşarken bir de üstüne keyif alacağım işi seçme şansım öyle bir lüksüm yok,,,diyeceksiniz..! Bunu söyleyenlere hak vermiyor değilim, çok haklısınız…gerçekten bazan varolan özel vasıflara rağmen ekonomik olarak güvende hissedilebilecek mutlu olunan işlere sahip olamayabiliyor insan...Yeteneklerinizi becerilerinizi ortaya koymaya fırsatınız bile olmuyor…ya da yükselmeniz engellenebiliyor, malasef bu hayatta şanssızlıklar yaşanabiliyor. Fakat inanın herşeye rağmen çoğunlukla hep seçimlerimiz hayatımıza şekil veriyor…Seçimlerimizi yaparken mücadele gücümüz ve gerçekten ne istediğimize odaklanmakta yetersiz olabiliyoruz. Kendinizle başbaşa kaldığınızda, gerçekte ne yapmak istiyorsunuz diye düşünün…bu düşünce yoluna girmek için kendinize vakit ayırın. Düşünün becerilerinizi heveslerinizi, severek yapacağınız işi bulun…sonra sizi o işte çalışacak ortama götürecek yollara bir bakın…yine düşünün hangi yol haritası sizi oraya ulaştırır ?, neler yapmalısınız hangi yöntemleri denemelisiniz, hangi eğitimleri almalısınız ? Hiç bir şey çaresizlik olarak görülmemelidir. Birileri yapabiliyorsa, siz niye yapamayasınız ki…!

Benim önerim, mutlaka severek çalışabileceğiniz iş alanlarında varlık göstermeniz olacaktır. Ancak işi sevsenizde sevmesinizde, çalışırken monotonluk, motivasyon eksikliği, tatminsizlik, günü yeterince üretken kullanamama gibi duygular hissedilebilirsiniz…Eğer size motivasyon yaratacak adımları günlük hayatınıza dahil edebilirseniz, bu olumsuz ruh halinizden kurtulacak ve göreceksiniz ki iş hayatınız düzelmeye ve yoluna girmeye başlayacaktir. Ayrıca bu düzelme hayatınızın geri kalan kısmını da olumlu etkileyecektir.

Yapmanızı tavsiye edeceğim, motivasyonu yükselten yöntemler şunlardır:

Doğru bir planlama yapın: Haftalık ve günlük rutin iş planınızı tespit edin. Bu haftanızın her zaman daha verimli geçmesini sağlar. Güne her zaman bu planlamayı yapmak için 15 dakika erken başlayın. Gün içinde yapmanız gereken en önemli şeyleri mutlaka sıralayın. Daha da önemlisi günlük hedefler belirleyin. Gün sonunda belirlediğiniz hedefe ulaşıp ulaşmadığınızı gözden geçirin. Bu sizin ilerlemenizi sağlayacaktır.

Sizi harekete geçirecek sorular sorun: Masanızın üzerinde odaklanmanıza yardımcı olması açısından şöyle sorular bulundurun: “Şu an zamanımı gerçekten verimli olarak kullanıyor muyum?” yeterince üretken miyim ?

Önceliklerinize odaklanın: Daha çok en zordan kolaya doğru iş planınızı uygulayın. Her şeyi birden yapamazsınız…kendinizi baskıya almayın. Her işi yapmaya çalışınca kaos yaratıp gün sonunda hiç bir işin tam olarak tamamlanmadığını görür üzülürsünüz.

Önemsiz işleri bir kenara atın: Önemsiz işleri, yapılacak işler listenizden silin veya başkasına devredin. Bunu yapmanın yolu her zaman en önemli işlerinizi önce yapmaktır. Sonra bu önemsiz işlerin azaldığını fark edersiniz.

Kendiniz için küçük molalar verin: Mola vermek üretkenliğinizi arttıracaktır. Bu bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Kendinizi işe kaptırıp yemek yemeyi bile unutuyorsanız, bu durum size zarar verecektir. Mutlaka sabah kahvaltısına ve öğlen yemeğinize zaman ayırın, Öğleden sonra ara bir mola verin, kendinizi dinlendirin kafanızı rahatlatıp sonra daha enerji dolu işe devam edebilirsiniz.

İşle ev arası yolda geçen zamanınızı değerlendirin: Yolda geçen zamanınızı olumlu ve üretken hale getirin. Toplu taşıma aracı kullanıyorsanız, okuyarak, yazarak, yaratıcı düşünceyle geçirin. Yolda geçirdiğiniz zamandan zevk alıyorsanız bu sizin iş yerindeki ruh halinize de olumlu olarak yansır.

Kendinizi kasmayın: Mutlu görünmek esprili olmak, iş yerinde üretken ve rekabetçi olmadığınız anlamına gelmez. İş yerinde patronda olsanız, çalışan da olsanız, başarılı olmanın yolu her zaman ciddi olmanız gerektiği anlamına gelmez. Gülümsemeniz sıkı çalışmadığınız anlamına gelmez. Hevesli olmanız rekabetçi olmadığınız anlamına gelmez. Olumlu görünmeniz size meydan okuyanlara cevap veremeyeceğiniz anlamına gelmez. İşte geçirdiğiniz zamanı eğlenceli hale getirin. Abartılı davranışlardan kaçının, ama neşenizi de etrafınıza yayın. Dedikodu yapmaktan ve olumsuz sohbetlerden uzak durun. Dedikodu yapmak baştan çıkarıcı olabilir ancak siz de dahil kimseye yararı yoktur.

Tavırları olumsuz olan iş arkadaşlarınıza olumlu yaklaşın: Negatif insanlar bir nedenden dolayı sizin farkında olmadığınız zorluklar yaşıyor olabilirler. Sevecen olmaya çalışın ve onları yargılamayın . negatif davranışları olduğu için onlardan hoşlanmamanız gerektiği anlamına gelmez. Olumsuz davranışları olan bir insanla karşı karşıya geldiğinizde iki seçeneğiniz vardır ya bu insanlardan negatif olarak etkilenir gününüzü mahvedersiniz ya da olumlu tavrınız ve sabrınızla etkileyen taraf siz olursunuz. Bu bir karardır. Pozitif kalmayı tercih edin.

Kendinizi zor anlarda sakinleştirin: Aceleci davranmayın. Durun ve çözümlere odaklanın. Işverenseniz günü gelmiş teslimat tarihleri, yetişmesi gereken işler, kaba müşteriler, tahsil edilemeyen faturalar, vergi borçları veya çalışan olarak sizi zorlayan egosu yüksek patronlar, olumsuz tavırlı iş arkadaşları, işi yavaşlatan bilgisayarlar gibi zor durumlarla karşılaşabilirsiniz. Bunları çok büyük meseleler haline getirmeyin. Sakin olmak, ve sabırla çözüme odaklanmak en büyük güçtür.

Zorluklarla korkmadan yüzleşin: Eğer yapmanız gereken zor bir iş varsa bununla korkmadan yüzleşin. İşi ertelemek kacmak yerine cesaretle „ ben bunun üstesinden gelirim“ diyebilmek için kendinize güvenin.

Boş vakitlerinizi değerlendirin: Iş hayatınızın dışında başka şeyler yapmaya çalışın. Hobiler geliştirin, Ruhunuzu mutlu edin. Kendinize zaman ayırın, geziler, arkadaşlarla sohbetler organize edin. Hayattan zevk almanın bir çok yolu vardır ve en çok mutlu olduğunuz şeyleri yapın.

Başarılarınızı insanlarla paylaşın: Bu sürekli yaptığınız işle böbürlenmek değildir, yaptığınız zor işin karşılığını hak ettiğiniz anlamına gelir. Nasıl olsa doğru insanlar neler başardığınızı biliyor diye düşünmeyin. Konuşun ve belli kişilerin, sizin şirketin başarısına olan katkınızdan haberdar olmasını sağlayın.

Yardım isteyin: İş arkadaşlarınızdan yardım istemekten çekinmeyin. Patronlarınızın, müdürlerin size ne yapmanız gerektiğini söylemesini beklemeyin. Yaptığınız işten daha iyi sonuçları nasıl alabileceğiniz konusunda yaratıcı düşünerek fikirler üretmeye çalışın.

Karar vermeden önce insanlardan zaman isteyin: Sizi şaşırtan ve hemen cevap veremeyeceğiniz bir soruyla karşılaştığınızda, hemen cevap vermek zorunda hissetmeyin. Cevap vermeden önce biraz zaman isteyin Şöyle basit bir cevap verebilirsiniz: “Size daha sonra döner, cevap veririm”. Bu sizi pişman olacağınız bir cevap vermekten kurtaracaktır.

Yaşadığınız zorlukları tespit edin: Bir günlüğüne kendinizi gözlemleyin. Hangi konularda zorluk yaşıyorsunuz? Belli insanlarla mı? Belli durumlarda mı? Sakin bir zamanınızda bir kenara not alın ve düzeltmek istediğiniz konular üzerinde düşünün.

Eleştirilerden ders çıkarın: Sevmediğiniz veya saygı duymadığınız insanlar bile sizi elestirse hemen direnmeyin, savunmaya geçmeyin. Bazen sevmediğiniz insanlar sizinle ilgili çok daha dürüst değerlendirmelerde bulunabilir. Iş hayatınızda eleştirileri kişisel olarak algılamayın. Dinleyin, düşünün ve nasıl bir olumlu davranışta bulunacağınıza karar verin.

Uyumlu olun: Uyum sağlama yeteneği tüm canlıların hayatta kalmasını sağlayan birinci önceliktir. Özellikle de iş hayatında uyum sağlayamayanlar, malasef işini kaybetmeyi göze alanlardır. Değişime açık olun. Değişim için kendinize şans tanıyın. Tecrübeniz size yol gösterirken yeniliklere de uyum sağlayın ve bu sayede başarıya ulaşın.

Öğrenmeye ve gelişime açık olun: Her zaman yeni şeyler öğrenmek ve yeteneklerinizi geliştirmek için karşınıza çıkacak fırsatlara karşı açık olun. Mesleginizle ilgili kendinizi gelistirmek icin, hevesinizi yenilemek için sürekli yeni bir şeyler öğrenin.

Sevgiyle, Mutlu kalın

Profesyonel Koç

Derya Colaker www.deryacolaker.com