Başarıya Giden Yol: Mersin OSB’den Türkiye’ye Örnek Bir Model
27 Haziran 2025, 13:18
Haldun Okdemir
Sanayileşme, bir ülkenin sadece ekonomik gücünü değil, aynı zamanda toplumsal refahını da doğrudan etkileyen en stratejik alanlardan biri. Bu açıdan bakıldığında, Mersin Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) attığı adımlar sadece kente değil, Türkiye’nin sanayi politikalarına da örnek teşkil edecek nitelikte. Son yapılan Sanayici Bilgilendirme Toplantısı’nda gündeme gelen projeler, vizyon sahibi bir yönetim anlayışının sahaya nasıl yansıdığını gözler önüne seriyor.
Mersin OSB Başkanı Sabri Tekli’nin ifadeleri, sadece bugünü değil, gelecek 50 ila 100 yılı planlayan bir bakış açısının işaretlerini taşıyor. Sanayinin rotasını belirlerken eğitim, sosyal yaşam, kadın istihdamı, savunma sanayii ve altyapı gibi pek çok alanı kapsayan bütüncül bir perspektif sunuluyor. Bu yaklaşım, Türkiye'nin birçok OSB’sinde eksik kalan vizyoner yönetim modeline güçlü bir karşılık niteliğinde.
Özellikle Türkiye’de bir ilk olacağı belirtilen teknik kolej projesi, eğitimi üretimle entegre etme çabasının değerli bir örneği. Lise ve ortaokul düzeyindeki öğrencilerin doğrudan sanayiyle temas halinde yetişmesi, sadece nitelikli işgücü ihtiyacını karşılamakla kalmayacak, aynı zamanda sanayicilere aidiyet duygusu gelişmiş genç kuşaklar sunacaktır.
Bununla birlikte, sosyal tesislerin ücretsiz ve çok amaçlı kullanıma sunulması, kadın istihdamını destekleyen gündüz bakımevi gibi projeler ve işçi lojmanlarının planlanması, Mersin OSB’nin sanayicisini yalnızca üretimle değil, yaşamın her alanıyla desteklemeye çalıştığını gösteriyor. Bu durum, “insan odaklı sanayi” kavramının artık sadece lafta kalmadığını kanıtlıyor.
Ancak, bu olumlu tablo içinde dikkatle izlenmesi gereken noktalar da var. Hızla büyüyen OSB’lerde sürdürülebilirlik konusu gündeme alınmazsa, mevcut başarıların uzun vadede zedelenmesi kaçınılmaz olabilir. Örneğin, çevresel etkiler, yerel halkla olan ilişkiler, altyapının kent genelindeki yükü gibi konular daha geniş kapsamlı tartışmalarla ele alınmalıdır. Ayrıca, OSB içinde yer alacak yeni fabrikaların enerji verimliliği, atık yönetimi ve karbon ayak izi gibi kriterlere göre teşvik edilmesi, örnek bir bölge olmanın doğal bir uzantısı olacaktır.
Mersin OSB’nin bugün geldiği nokta ve yönelimi, bize gösteriyor ki; doğru planlama, iyi bir ekip ve şeffaf iletişim ile sanayi yalnızca üretim değil, yaşam kalitesini yükselten bir kaldıraç da olabilir. Başkan Sabri Tekli ve ekibinin ortaya koyduğu bu vizyonun, diğer OSB’ler için ilham verici olmasını dilerken; bu başarı öyküsünün sürekliliği için eleştirel aklın, denetimin ve toplumsal katılımın da süreçten eksik edilmemesi gerektiğini hatırlatmak isterim.
Yorumlar