Kumbur, “İçinde bulunduğumuz 21. Yüzyılda; bir taraftan teknoloji de, sanayide, meydana gelen baş döndürücü gelişmeler, tıptaki ilerlemeler, hızlı nüfus artışı, kentleşme olgusu yaşam standardının yükselmesi, tüketici alışkanlıkları ve seçicilikleri artmıştır” diye konuştu. MEÜ. Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölüm Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Kumbur, “Bu hızlı gelişmeler sonucu; doğada aşırı derecede tahribatlar oluşmuş, doğal kaynaklarımız cömertçe kullanılmış, kaynaklarımızın hızla tükenmesine, kalitesinin bozulması ve kirlenmesine neden olmuştur “dedi. Kumbur, “Fakat bu kaynaklardan bazılarının yenilenemez özellikte olması, dünyanın pek çok yerinde insan yaşamına elverişli olmayan bir çevre yaratılmıştır. Bütün bu gelecek kaygıları, toplumların çevre sorunlarına daha ciddi olarak eğilimlerinde temel etmen olmuştur. Hızla değişen dünyanın gündemini, son 30-35 yıldır insanlığın ortak endişesi haline gelen çevre ve çevre sorunları oluşturmaktadır” diye konuştu. 5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ Prof. Dr. Kumbur, “ Birleşmiş Milletler; temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamanın temel bir insan hakkı olduğu ve çevre koruma alanında dikkatleri çekmek için 5 Haziran, DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ ilan edilmiş,5-11 Haziran tarihlerinde Ülkemizde ve bütün dünya ülkelerinde çeşitli etkinlikler ile kutlamaktadır. 5 Haziran 2015 Tarihi ile Mersin’e baktığımızda; Mersin; Tarım, Ticaret, Turizm, Sanayi, Liman, Sosyal, Kültürel, Sportif Faaliyetler, Serbest Bölge, Enerji, Ulaşım, Lojistik, ARGE ve İnovasyon, İthalat, İhracaat vb. sektörel faaliyetleri ile Ülkemizin olduğu gibi Ortadoğu ve Dünya’nın da önemli bir kentidir. Mersin İli’nin bu sektörel potansiyellerini daha da geliştirmek, sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesı için çevre faktörlerinin de dikkate alınması, hava, su, toprak, katı – sıvı atık, görüntü, gürültü, çarpık yapılaşma, tarım ilaçları (pestisit)- gübre kullanımı, sinekle mücadele, erozyon ve yaylalıklardaki çevre sorunları vb.nin çözümüne yönelik kalıcı ve ekonomik projelerin üretilmesi ve hayata geçirilmelidir” şeklinde konuştu. Kumbur, diğer sorunları da şu şekilde sıraladı; Atıksu Sorunları: Belediyelerimizin çoğunda atık su arıtma tesisi yoktur. Özellikle Mersin-Anamur kıyı yerleşim yerlerimizdeki tatil siteleri ve Belediyelerin altyapı- kanalizasyon ve atıksu sorunlarını bir an önce çözmesi gerekmektedir. Mevcut Atıksu arıtma tesislerinin de bakım ve kontrolünün düzenli olarak yapılması gerekir. Su havzalarımızı kirletmemeliyiz. Yeni ve Çevre Dostu, Ekonomik teknolojiler kullanmalıyız. Katı Atık Sorunları: Mersin de Belediyelerimiz çoğunluğunda düzenli katı atık deponi alanları yoktur. Çöpler gelişigüzel vahşi depolama şeklinde Hazine ve Orman arazilerine dökülmekte, su havzalarımız için ciddi tehlike arzetmektedir. Bu durum ciddi çevre sorunlarına neden olmaktadır. Katı atık sorunlarının çözümü ve belirli bir bölgedeki çöpleri toplayarak ekonomik olarak değerlendirebilmek için havza bazında kalıcı, ekonomik, sürdürülebilir çözümler oluşturulmalıdır. Sulama Suyu Sorunları: Mevcut sulama suyu projeleri yetersiz kalmakta ve sulama suyu maliyetleri çok yüksek olmaktadır. Acilen sulama suyu ihtiyacını karşılayacak ekonomik projeler (göletler, barajlar vb.) yapılmalıdır. Suyun büyük bir kısmı sulamada tüketildiği için sulama suyu tekniklerimizi mutlaka değiştirmeli, Damla sulama tekniklerine geçmeliyiz. Su ile ilgili geri kazanım teknoloji ve projelerinin hayata geçirilmesi gerekmektedir. İl genelinde kalıcı bir Su Yönetim Sisteminin kurulması, geleceğe yönelik master planları hazırlamalıdır. Yeni yürürlüğe giren 6360 Sayılı Yasa ile hizmet alanı İl sınırlarına genişletilen Mersin Büyükşehir Belediyesi; yeni hizmet alanlarını kapsayacak şekilde; İl, İlçe, Belde ve mahallelerin, gelecek yıllar için kısa, orta ve uzun vadeli altyapı yatırım ihtiyaçlarının kalıcı bir şekilde tespit edilmesi ve her türlü çevre sorunlarının çözümüne yönelik havza bazlı kalıcı, ekonomik, sürdürülebilir projelerin hayata geçirilmesi daha kolay olacaktır. Bütün bu projelerin hazırlanmasında üniversite ve ilgili kuruluşları ile işbirliği yapmalı, projeden hizmet alanların katılımı mutlaka sağlanmalıdır. İsraf etmemenin kazanmak olduğu unutulmamalıdır. doğal kaynaklarımız kullanılırken bilinçsizce kirletilir, israf edilirse sonunda hasret kalınabilir. Kirletilen Çevre, Yok Edilen İnsanlık Demektir. Sağlıklı bir çevrede yaşıyor olmak ayrıcalık değil, bir haktır. Unutmayalım ki; başka bir dünya yok. Toplumdaki bireylerin, annelerin, öğretmenlerin, yönetenlerin ve özellikle gençlerin iyi bir çevre eğitimi ve bilincine sahip olmaları, bunu yaşam biçimi davranış şekline haline getirmeleri gerekir. Marka Kent Mersin, Destinasyon Mersin, Kongreler Kenti Mersin, Dört Mevsim Turizm Mersin, Dünya Kenti Mersin Sağlıklı, huzurlu, mutlu bir çevre ile mümkündür. Bu ise Mersin’de yaşayanların ortak arzusu olmalıdır. 5 Haziran Dünya Çevre Günü ve 5-11 Haziran Çevre Haftasında yapılacak etkinliklerin Ülkemize ve Bölgemize, İlimize yararlı olmasını temenni ederim.”