banner68

banner101

28 Mart 2024 Perşembe

Miting havasında açılış

Çalışanlara müjde!

Asgari ücret 1 Ocak’ta 1300 TL’ye yükselecek. Bu tarihten itibaren çalışanın cebine ne girecek? Çalıştıranın cebinden ne çıkacak?

09 Kasım 2015 Pazartesi 10:28
Çalışanlara müjde!
 Milliyet Gazetesi yazarı Güngör Uras; 'Asgari ücret artınca tüm maaşlar yükselir!'başlıklı yazısında bu konuyu ele aldı. İşte o köşe yazısı;
Asgari ücret 1 Ocak’ta 1300 TL’ye yükselecek. Bu tarihten itibaren çalışanın cebine ne girecek? Çalıştıranın cebinden ne çıkacak? Bir göz atalım... Önemli bir nokta, asgari ücret artınca sonunda bütün ücretlerde az çok artış gerçekleşecek

Asgari ücret 1 Ocak’tan itibaren 1300 TL’ye yükselecek. Nedir bu asgari ücret konusunun arkasındaki gerçek?

(1)Asgari ücreti (şöyle veya böyle) devlet belirliyor ama asgari ücreti ödeyen (genelde) özel sektörde, kayıtlı işçi çalıştıran işyerleri. Lokanta, berber, bakkal, tamirhane, KOBİ, fabrika...

(2)Asgari ücret ödenen işyerlerinde (asgari ücret ödenirken) işçinin cebine giren ile işverenin cebinden çıkan para farklıdır. Arada vergi ve sosyal sigortaödemeleri vardır. Bunları işveren öder.

(3)Asgari ücret için işverenin cebinden çıkan para, işçinin net maliyeti değil. İşveren asgari ücret ödediği işçiyi, işyerine taşımak için harcama yapar. Yemeğinin faturasını öder, değişik vesilelerle çalıştırdıklarına düzenli sosyal imkân sağlar.


Maliyet etkilenir

(1)Bir işyerinde işçiye yapılan zammın maliyete etkisi başka, ekonomi genelinde işçilik maliyetinin artmasının işletme maliyetine etkisi başka. İşletmelerde işçi, daha başka girdileri kullanarak üretim yapar. Ekonomi genelinde işçilik maliyeti artınca, işletmede kullanılan girdilerin maliyeti de artar. Açık anlatımıyla işletmelerde işçilik maliyetinin hem doğrudan, hem de kullanılan girdiler nedeniyle dolaylı bir yükü vardır.

(2)Asgari ücrete zam, sadece asgari ücret alanların ücretlerinde artış sağlamaz. Ekonomide genel olarak tüm ücretlerde aynı ölçüde olmasa da iyileşmenin kapısını açar.


Ekonomide emeğin (ücretin) payı ne?

(1) Üretim, “katma değer” yaratmaktır. Katma değer, üretimin her aşamasında girdi fiyatı ile çıktı fiyatı arasındaki farktır. Ürüne her aşamada eklenen değerdir. Katma değeri kira - doğa, emek, sermaye ve girişimci aralarında paylaşır. Emeğin payı ücrettir. Sermayenin payı faizdir. (Faiz illa da banka faizi değildir. Paraya beklenen getiridir.) Girişimcinin payı kârdır. Eğer faiz (paranın getirisi) yetersiz ise, üretime para gitmez. Eğer kâr düşük ise, girişimci üretim yapmaz. İşçi çalıştırmaz.

(2) Bizde kabaca sanayi kuruluşlarında, imalat sektöründe (kiranın payı az olduğundan dikkate alınmıyor) emeğin payı yüzde 55 - 60, faizin payı 12 - 15, kârın payı yüzde 30 - 33 dolayındadır.

(3) Katma değer aynı ise, katma değerden emeğin karşılığı ücrete gidecek payın artması için girişimcinin kârını azaltması gerekir. Girişimcinin kârı satış, aktiflere ve öz kaynağa bağlı olarak değerlendirilir.

Bizde sanayide satış kârlılığı yüzde 6, sermaye kârlılığı yüzde 6, öz kaynak kârlılığı yüzde 15 - 17 dolayındadır. 

Katma değer ne kadar yüksek olursa katma değerden emeğe o kadar daha çok pay ayrılabilir. İşte onun için devamlı olarak katma değer artsın istenir.



Asgari ücret yeterli mi?

(1)Türk-İş her ay işçiler için aylık açlık ve yoksulluk sınırı hesabı yapar. Ekim ayında yetişkin bir erkeğin aylık açlık sınırı 377 TL’dir. Kadınınki 314 TL’dir. İki çocuklu bir ailenin aç kalmaması için ayda en az 1379 TL gelirinin olması gerekir. 4492 TL ise yoksulluk sınırıdır.

(2)Önemli olan ülkede yaşayanların, çalışanların, üretime katkıda bulunanların emeklerinin karşılığını almaları, asgari ücretin insanlık haysiyetine yaraşır bir yaşama imkân vermesidir.

(3) Asgari ücretin artırılması büyük ölçüde üretim yapısına bağlıdır. Üretim yapısının bozukluğunda ise işçinin - emeğin suçu yoktur. Örneğin, üretim yapısı,Bangladeş’te üretilen ipliğe dayalı ise, Türk işçisi Bangladeş işçisi kadar ücret alabilir. Örneğin üretilen, Almanya’da üretilen makinenin benzeri ise, Türk işçisi Alman işçisininkine benzer ücret alabilir.

(4)Çalışanlar asgari ücretin artırılmasını, işveren artırılmamasını bekler. Bunun için her ülkede (ABD bile) asgari ücretin ne olacağına (hakem olarak) devlet karar verir. Devlet işçiyi memnun etmek için asgari ücreti artırmak ister ama, asgari ücretin yükselmesi sonucu ülkede işsizliğin artmasından, üretimin gerilemesinden, üretilen mal ve hizmetlerin maliyetindeki artış nedeniyle rekabet imkânının yok olmasından korktuğu için ücreti dengelemeye çalışır.

İşverenin yükü ne olacak?

2014 yılı yıl sonunda asgari ücret 891 TL idi. 2015 yılı sonunda 1000 TL. Bir yılda artış (işçinin) net 109 TL.

1 Ocak’ta asgari ücret 1300 TL olunca yıl sonuna göre ücret artışı 299.46 TL olacak.

Eğer partilerin ücret artırma yarışı olmasa idi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, asgari ücrete gene zam yapacaktı ama büyük olasılıkla 120 - 130 TL zam yapacaktı.

AKP asgari ücreti 1.300 TL’ye yükseltince, beklenenin üzerine ücrete 180 TL dolayında ek zam gelecek demektir.

(1) Özel sektörde en az 5 milyon asgari ücretli çalışan var. AKP kararı ile bunların asgari ücretlerinde kişi başı 300 TL’lik zammın faturası 437 TL olacak. Açık anlatımıyla işçinin cebine 300 TL daha fazla girmesi için işverenin cebinden 437 TL çıkacak.

(2) Asgari ücretliye her ay yapılacak ödeme için, işverenin cebinden çıkan para 1496 TL’den 1933 TL’ye yükselecek.

(3) Asgari ücreti öderken işveren vergi ve sosyal güvenlik ödemesi yapıyor. 1300 TL asgari ücretin üzerinde 534.88 TL sosyal güvenlik ödemesi ve 81.93 TL vergi var. (Bu bilgileri veren Sn. Akif Akarca’ya teşekkür ederim.)

Bütün bunlar neyin ne olduğunu okuyucuya anlatmak için yazılanlardır.

Asgari ücret çalışanlara iyilik getirecektir. Az da olsa, harcama imkânlarını artıracaktır.
Haber Merkezi

    Yorumlar

Yeni Sitemizi Nasıl Buldunuz?

EN ÇOK YORUMLANANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
E-GAZETE
  • Guncel Haber Tamsayfa.Net - 17 Şubat 2021 Manşeti
ARŞİV